Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/5700 Esas 2011/823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5700
Karar No: 2011/823
Karar Tarihi: 15.02.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/5700 Esas 2011/823 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş sahibi tarafından yükleniciye verilen bonolar sebebiyle kısmen borçlu bulunulmadığının tespiti ve uğranılan zararın giderilmesi istemiyle açılan davada, Mahkeme davalı bir taraf için reddi, diğer taraf için kabul kararı verdi. Ancak yapılan temyiz başvurusu sonucunda, davalı tarafın kötü niyetli davranışı ve takibe konu senetlerin bedelsiz kaldığı bilgisiyle ilgili gösterilen tanığın dinlenmemesi nedeniyle karar hatalı bulundu ve bozuldu. Ayrıca, takip dayanağı senetlerin borçlu kalınan kısmının yanlış tespiti nedeniyle karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 690. maddesi yollamasıyla uygulanan TTK’nın 599/I. maddesi gösterildi ve poliçelerde de geçerli olan hamilin kötü niyetli hareketlerine karşı keşidecinin korunması esaslarına değinildi.
15. Hukuk Dairesi         2009/5700 E.  ,  2011/823 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve sayılı hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ..., diğer davalı ... vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici ... lehine düzenlenip verilen ve diğer davalı ...’in yetkili hamil olduğu bonolar sebebiyle kısmen borçlu bulunulmadığının tespiti ve uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile takip dayanağı bonolardan dolayı davacının bu davalıya 15.400,00 TL borçlu bulunduğunun tespitine dair verilen karar, davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    Davalı ...’ın diğer temyiz itirazları ile davacının temyiz itirazlarına gelince;
    2-Davacı, takip alacaklısı ve yetkili hamil olan davalı ...’in takip dayanağı senetlerin iddiasında belirttiği miktarda bedelsiz kaldığını bilerek ve kötüniyetli olarak iktisap etmek suretiyle takip yaptığını ileri sürerek bu davalı yönünden de menfi tespit isteminde bulunmuştur. Türk Ticaret Kanunu’nun 690. maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanan TTK’nın 599/I. maddesi hükmünde “Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def’ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre keşideci şahsi def’ileri kötüniyetli hamile karşı da ileri sürebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile ilgili hukuk dairelerin yerleşmiş içtihatlarına göre
    hamilin kötüniyetli hareket ettiği ve keşideci ile arasındaki bu def’ileri bile bile bertaraf etmek için borçlunun zararına senedi ciro yoluyla devraldığını her türlü delil ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanması mümkündür. Davacı 11.11.2008 tarihli davaya cevap dilekçesinin 5. maddesinde bu iddiasıyla ilgili Salim Karslı’nın tanık olduğunu belirterek dinlenmesini talep etmiş ve ayrıca delil listesinin 16. bendinde açıkça yemin deliline de dayanmıştır.
    Bu durumda mahkemece davalı ...’in takip dayanağı bonoların iddia edilen şekilde kısmen bedelsiz kaldığını bildiği ve bunu bilerek kötüniyetle iktisap ettiği iddiasıyla ilgili gösterdiği tanık Salim Karslı’nın dinlenmesi tanık beyanıyla iddianın kanıtlanamaması halinde aynı hususla ilgili davacının davalı ...’e yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile Halil hakkındaki davanın reddi doğru olmamıştır.
    3-Dosya kapsamına göre takip dayanağı bonolar 22.09.2005 tanzim ve 03.11.2005 ile 30.11.2005 vade tarihli olup, bunların davacının davalı ...’a verdiği 30.06.2005 ve 03.07.2005 vade tarihli senetlerin tamamen ödenmemesi üzerine borcun yenilenmesi amacıyla düzenlendikleri anlaşılmaktadır. Sözkonusu senetlerin takip tarihi 22.09.2005 olduğundan bu tarihten önce 25.07.2005 günü yapılan 2.700,00 ve 04.08.2005 tarihinde yapılan 2.500,00 TL’lik ödemeler ile 25.11.2005 tarihli makbuzlar bonola mevcut olmasına rağmen işçilik bedeli karşılığı ödendiği yazılan 1.500,00 TL ödeme olmak üzere toplam 6.700,00 TL ödemenin takip dayanağı senetlere mahsuben yapıldığının kabulü mümkün değildir. Bu durumda davacının takip dayanağı bonolara mahsuben yaptığı ödemelerin toplamı 32.900,00 TL olduğundan senet bedelleri toplamı 55.000,00 TL’den yapılan ödeme düşüldükten sonra davacının 32.900,00 TL’den borçlu bulunmadığı ve takip dayanağı senetlerin 22.100,00 TL’lik kısmından borçlu bulunduğunun tespitine karar vermek gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak 15.400,00 TL borçlu bulunduğunun tespitine karar verilmesi de isabetsiz bulunmuştur.
    Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca davacı ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bent gereğince davacı, 3. bende göre de davalı ... yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya; 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ...’a verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...’a geri verilmesine, 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara