Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/26 Esas 2022/4086 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/26
Karar No: 2022/4086
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/26 Esas 2022/4086 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili, müvekkili ile bazı davalılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, bazı taşınmazlar için davalıların adına kayıtlı payların iptal edilmesi ve davacı adına tescil edilmesine, bazı taşınmazlar için ise davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmamış ve hüküm infaza elverişli olmamıştır. Ayrıca, bazı taşınmazlar hakkında bir karar verilmemiş olması da hükümsüzdür. Bu nedenlerle Yargıtay, davalıların temyiz itirazını kabul ederek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Hüküm sonuç kısmında, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi: Hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1. maddesi: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
7. Hukuk Dairesi         2022/26 E.  ,  2022/4086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/09/2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili ile bir kısım davalıların murisi ...arasında noterde düzenleme şeklinde yapılan 31.03.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile toplamda 21 adet taşınmazdaki hisselerin müvekkiline satımının vadedildiğini, yine müvekkili ile davalılar ..., ... ve ... arasında noterde düzenleme şeklinde yapılan 17.04.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aynı taşınmazlardaki vaat borçlularına ait hisselerin müvekkiline satımının vadedildiğini, her iki sözleşme bedelinin de ödendiğini ancak dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle sözleşmelerin bugüne kadar ifa edilemediğini, paylı mülkiyete çevrilmesi için gerekli işlemlerin başlatıldığını belirterek dava konusu taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar Bahattin Artar mirasçıları, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davalıların paydaş olmadığı 261 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, dava konusu 7, 48, 93, 100, 112, 153, 170, 194, 228, 884, 950, 1187, 1235 ile 512 parselin ifrazıyla oluşan 7192 ada 12 ve 7199 ada 1 parsel, 502 parselin ifrazıyla oluşan 8379 ada 13 parsel, 894 ve 912 parsellerin ifrazıyla oluşan 114 ada 10, 131 ada 1 ve 142 ada 1 parsel, 1068 parselin ifrazıyla oluşan 2149 ve 2151 parsel, 503 parselin ifrazıyla oluşan 7192 ada 16 parsel, 137 parselin ifrazı ile oluşan 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile bu taşınmazlarda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.04.2018 tarih, 2018/559 Esas, 2018/3206 Karar sayılı ilamıyla; "...her ne kadar mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 261 parsel sayılı taşınmaz dışında davaya konu diğer taşınmazlarda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazlarda davalılar adına kayıtlı olup iptaline karar verilen bu paylar hükümde açıkça gösterilmediğinden verilen hüküm infaza elverişli değildir.
    Bu durumda mahkemece, ifrazen oluşan parseller ile birlikte dava konusu toplam 23 adet taşınmazda davalılar adına kayıtlı olup iptaline karar verilen payların hükümde açıkça belirtilmek suretiyle infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt uyandıracak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş..." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda: dava konusu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, Tepeören Mahallesi 7192 ada 12 parsel, 7199 ada 1 parsel, 8379 ada 13 parsel, 114 ada 10 parsel, 131 ada 1 parsel, 142 ada 1 parsel, 2149 parsel 2151 parsel, 71992 ada 16 parsel, 115 ada 2 parseller için açılan davanın kabulü ile bu parsellerdeki davalı paylarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalıların hissesi bulunmayan 261 nolu parsel için açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davalılar Meliha ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
    Somut olaya gelince; mahkemece Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.04.2018 tarih, 2018/559 Esas, 2018/3206 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozma sonrasında kurulan hükümde de davalılar adına kayıtlı olup da iptaline karar verilen pay oranları hükümde açıkça gösterilmemiştir. Hüküm, bu haliyle yine infaza elverişli değildir.
    Ayrıca, davaya konu olan 7, 48, 93, 100, 112, 153, 170, 194, 228, 884, 950, 1187 ile 1235 sayılı parseller hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması, yalnızca ifrazen oluşan parsellerin hükümde gösterilmiş olması da doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara