Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8788 Esas 2022/4039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8788
Karar No: 2022/4039
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8788 Esas 2022/4039 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme Kararı, Hazine vekilinin, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava açması sonucu verilen hüküm üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda bozulmuş ve idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiği belirtilen kanun değişikliği nedeniyle dava reddedilmiştir. Kanun değişikliği çerçevesinde, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen bir fıkra uyarınca; yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle, davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2021/8788 E.  ,  2022/4039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/12/2010 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili; 1370 kadastral parselin öncesinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdas suretiyle tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, bilahare anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olup, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüklerini ileri sürerek tapu iptal ve Hazine adına tescil ile kayıtların eski hale iadesi istemlerinde bulunmuştur.
    Mahkemece ilk hükümde; çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davacı vekili, davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi vekili, Çukurova Belediyesi vekili temyiz etmiş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21.05.2015 tarih, 2014/12351 Esas- 2015/5680 Karar sayılı ilamıyla; ''...mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan uygulama neticesinde temin edilen bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu kısmın ihdas öncesi niteliği irdelenip, değerlendirilmemiş ve net bir biçimde ortaya konulmamış ve ayrıca belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamıştır. Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle, araştırma ve inceleme yapılması, çekişme konusu kısmın, imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve ne nedenle tescil harici bırakıldığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması; toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.'' şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
    Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
    3194 sayılı Yasaya eklenen bu hüküm uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara