Esas No: 2022/1835
Karar No: 2022/4059
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1835 Esas 2022/4059 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1835 E. , 2022/4059 K.Özet:
Davacı tarafından açılan davada, davacının mülkiyetinde bulunan bir taşınmazda davalı şirkete ait trafo bulunduğu ve bu trafo yazışmalar sonucu kaldırılmadığı için müdahalenin men'i ile trafonun kal'ine ve ecrimisil ödemelerine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk olarak davanın reddine karar verilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonucu yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz kesinlik sınırı altında olan davacının temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazı ise reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4.270,00 TL olan temyiz kesinlik sınırı hakkında açıklama yapmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01/02/2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile SEDAŞ vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili; davacının mülkiyetinde bulunan Kocaeli ili, İzmit ilçesi, 297 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kain yapının bodrum katında davalı şirkete ait bir adet trafo bulunduğunu, yapılan yazışmalara rağmen trafonun kaldırılmadığını belirterek müdahalenin men'i ile trafonun kal'ine ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili; öncelikle husumetin TEDAŞ'a yöneltilmesi gerektiğini, trafonun başlangıçta davacı tarafından yapılıp sonradan mevcut hali ile davalıya geçtiği iddiasıyla açılan davanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, trafonun bulunduğu yer itibariyle taşınmazın kullanımına engel bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk olarak mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08/09/2020 tarihli, 2018/1338 Esas, 2020/4957 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Karar tarihi olan 2021 yılında temyiz kesinlik sınırı 4.270,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacının temyize konu ettiği değer ise 1.046,73 TL olup temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazına gelince;
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin alındığından yeniden davalı SEDAŞ'tan alınmasına yer olmadığına, davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi