Esas No: 2022/1957
Karar No: 2022/4043
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1957 Esas 2022/4043 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1957 E. , 2022/4043 K.Özet:
Davacı, Hazine adına kayıtlı bir parselin Adana Büyükşehir Belediyesi ve diğer davalılar tarafından yapılan imar uygulamaları nedeniyle ihyası için dava açtı. İdare Mahkemesi imar uygulamalarını iptal etti, ancak tapu kayıtları yolsuz olduğu için davanın reddine karar verildi. Ancak, dava tarihinde yapılan idari işlem nedeniyle davacının haklı olduğu belirtildi ve dava açılmasına sebebiyet veren davalıların yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği belirtildi. Yargılama giderlerinin Adana Büyükşehir Belediyesi ve diğer davalılar tarafından ödenmesi gerekiyor. Kararda, TMK'nın 1025. maddesi de belirtilerek davanın sebebine ilişkin kanun maddesi açıklığa kavuşturuldu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/06/2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, evveliyatı Hazine adına kayıtlı 1157 kök parselin davalılar ... ve Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulamaları ile 5587 ada 9 parsel, 5567 ada 3,4,5 parseller, 5575 ada 3 parsel sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, anılan imar uygulamalarının iptal edilmesi nedeniyle dava konusu imar parsellerinin 1157 kök parsele isabet eden kısımlarının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmaması durumunda tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, ... Başkanlığı hakkındaki karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar için davanın kabulüne dair ilk karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin13.12.2012 tarih, 2012/9601 E.-2012/5069 K. sayılı ilamı "… 3 parsel sayılı imar parselinin tapu kaydının getirtilip maliklerinin davada taraf olarak yer alıp almadıkları denetlenmeden, öte yandan infazda sıkıntı yaratmaması için kök parselin çekişme konusu 5587 ada 9 nolu parsele isabet eden bölümünün belirlenmeden karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve Hazine adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması da doğru değildir…" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında davanın kabulüne dair verilen ikinci karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarih, 2019/95 E. - 7635 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Onama kararına karşı davalı ... Belediyesi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarih, 2020/410 Esas-2020/6657 Karar sayılı ilamı ile; ''Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.'' şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 1157 parsel sayılı taşınmaz davalı ... ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir.
Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
(1) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…" ibaresinin eklenmesine,
(2) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "… davacı tarafından yapılan 1.876,02 TL yargılama giderinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.