Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/6432 Esas 2011/402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6432
Karar No: 2011/402
Karar Tarihi: 27.01.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/6432 Esas 2011/402 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle açılan dava sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildi. Davacı yüklenicinin tüm, davalı iş sahibi şirketin sair temyiz itirazları reddedildi. Ancak, icra inkâr tazminatı istemi reddedilmedi ve bu konuda yapılan hata nedeniyle kararın değiştirilerek onanması kararlaştırıldı. İcra inkâr tazminatı alınabilmesi için borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz etmesi gerektiği belirtildi ve bilirkişi raporlarıyla sonuca varıldığı için davalı borçlu şirketin icra takibine itirazında haksız sayılamayacağı ifade edildi. Kararda, İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı.
15. Hukuk Dairesi         2009/6432 E.  ,  2011/402 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -


    Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatı istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı yüklenicinin tüm, davacı iş sahibi şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Likid bir alacağın bulunmadığı, bilirkişi raporuyla sonuca varıldığı durumlarda borçlu icra takibine itirazında haksız sayılamaz.
    Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden ve bilirkişi raporlarıyla sonuca varıldığından, davalı borçlu şirket icra takibine itirazında haksız sayılamaz. Bu nedenle icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yüklenici yararına icra inkâr tazminatının karar altına alınması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı yüklenicinin tüm, davalı iş sahibi şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrası beşinci ve altıncı satırlarında yer alan “İtirazı iptâl edilen kısım olan 28.727,47 TL’nin %40 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve kelimelerinin karardan çıkartılmasına, yerine “davacı yüklenicinin şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine” kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 27.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara