15. Hukuk Dairesi 2009/5333 E. , 2011/350 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan imalât ile fazla işler bedelinin tahsili istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında bağımsız bölüm karşılığı haricen imzalanan tarihsiz sözleşme ve ek sözleşmelerde, inşaatın teknik ve özel imalâtlarıyla yapımı kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici, davalı arsa sahibidir. Arsaların tevhidi ve inşaat yapımı için arsa sahibince verilen 02.03.2000 tarihli vekâletnameden 18.07.2005 tarihinde azledilmesi üzerine yüklenici, gerek önceden yaptığı inşaatlardaki fazla imalât, gerekse sözleşme konusu işlerin mevcut haliyle yapım bedelinin tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Sözleşmeler ifa ile sonuçlanmadan yüklenici işten el çektirildiğine göre yaptığı imalât bedelini, imalâtın gerçekleştirildiği tarih itibariyle piyasa fiyatlarına göre isteyebileceğinden ve yaptırılan bilirkişi incelemesinde de piyasa fiyatlarına göre 379.328,52 TL alacağı saptandığından, bu miktara göre davanın kabulü gerekir. Davacının harcama belgelerine %25 kâr ilavesiyle bulunan miktarın kabulü doğru olmamıştır.
Öte yandan davada, alacağın reeskont faiziyle tahsili istendiği halde ve TTK"nın 8., 12. maddeleri uyarınca davacının reeskont faizi istemi yerinde olduğundan hüküm altına alınan alacağa reeskont faizi yerine yasal faiz uygulanması da usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, hükmedilen miktar üzerinden davacı yararına 22.553,16 TL, reddedilen miktar üzerinden 7.893,68 TL yerine, davacı için 20.153,19 TL davalı için 8.693,62 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kabul-ret oranlarına göre paylaştırılmaması da yanlış olmuştur.
Karar tüm bu nedenlerle davacı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.