Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/224 Esas 2011/291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/224
Karar No: 2011/291
Karar Tarihi: 25.01.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/224 Esas 2011/291 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, davacının iddiasını kanıtlayacak yazılı belge ya da senet ibraz etmediği ve tanıkla ispat koşullarının gerçekleşmediği için davanın reddine karar verilmesi gerektiği ancak hatalı değerlendirme sonucu kabul edildiği için davalı yararına BOZULMASINA karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK’nın 288. maddesi: alacağın miktarı itibariyle inkâr edilen akdî ilişki ve alacağın varlığının senetle kanıtlanması gerektiği
- HUMK’nın 292. maddesi: yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge bulunması ya da 293. maddede öngörülen hallerde tanıkla ispat mümkündür
- HUMK’nın 293. maddesi: tanıkla ispat koşulları
15. Hukuk Dairesi         2010/224 E.  ,  2011/291 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı aşamalarındaki savunmalarında davacı ile aralarında sitenin kalorifer kazanı parça değişim sözleşmesi yapılmadığı ve sözkonusu işin davacıya yaptırılmadığını savunmuş, akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Davanın değeri 9.912,00 TL olduğundan HUMK’nın 288. maddesi uyarınca alacağın miktarı itibariyle inkâr edilen akdî ilişki ve alacağın varlığının senetle kanıtlanması gerekir. Ancak aynı Yasa’nın 292. maddesi gereğince yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge bulunması ya da 293. maddede öngörülen hallerde tanıkla ispat mümkündür. Tanıkla ispat olanağının bulunmadığı durumlarda karşı tarafın açık muvafakatı ile tanık dinlenebilir. Bu haller dışında akdî ilişkinin kanıtlanması için tanık beyanı yeterli olmayıp, dinlenmiş olsa dahi beyanları hükme esas alınamaz.
    Somut olayda davacı yanca akdî ilişkinin varlığını ispatlayacak yazılı belge ve senet ibraz edilmediği gibi yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge de bulunmadığı ve HUMK’nın 293. maddesinde sayılan tanıkla ispat koşulları da gerçekleşmediği ve davalının açık muvafakati bulunmadığından tanık dinlenmesi ve dinlenilen tanık beyanlarına itibar edilmesi de mümkün olmayacağından davacı iddiasını ve akdî ilişkinin varlığını kanıtlayamamıştır. 14.10.2008 tarihli duruşmada vekili davalıya yemin teklif etmeyeceklerini beyan etmiştir.
    Bu durumda kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu kabulü doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara