15. Hukuk Dairesi 2010/492 E. , 2011/267 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, bakiye iş bedelinin ve işlemiş temerrüt faizi alacakların tahsili istemi ile açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.732,50 TL alacağın tahsiline ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, yanlar arasında yapılan “sözlü” sözleşme uyarınca davalıya ait taşınmazda kuyu açma işini davacının yüklendiğini ve (3) adet kuyu açıldığını; 54 m. derinliğindeki kuyudan su çıkmaması sebebiyle kapatıldığını, 52 ve 70 m. derinliklerinde (2) ayrı kuyunun açılması işini davacı tamamlamak suretiyle davalıya teslim ettiğini; ancak davalı tarafından 6.250,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek 8.130,07 TL bakiye iş bedeli ile 4.125,00 TL işlemiş temerrüt faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacı tarafından 52 ve 70 metre derinliklerinde 2 su kuyusu açılmış olduğunu, 3. kuyunun açılmadığını, tüm malzemeler dahil kuyuların metresinin 50 TL bedelle açılması hususunda davacı ile davalının sözlü olarak anlaşmış bulunduklarını ve toplam iş bedeline KDV"nin de dahil olduğunu, toplam 8.810,00 TL iş bedelinin ödendiğini ve davacı yüklenicinin hakettiği başkaca alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Tarafların açıklamaları ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; yanlar arasındaki akdi ilişkinin; niteliğince, Borçlar Kanunu"nun 355. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere, bir “eser” sözleşmesi olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacı yüklenici; davalı ise, iş sahibidir.
Az yukarıda açıklandığı üzere; yanlar arasında iş bedelinin tutarı uyuşmazlık konusudur. Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi gereğince, taraflarca önceden iş bedelinin kararlaştırılmamış veya yaklaşık olarak kararlaştırılmış olması durumunda; işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde de keşif yapılmak suretiyle yaptırılacak inceleme sonucu iş bedeli mahkemece belirlenir. Somut olayda; mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan bilirkişi raporu BK"nın 366. maddesinde öngörülen yasal yönteme uygun olarak düzenlenmemiştir.
Yüklenici tarafından yapılan işin onun tarafından temin edilen malzemelerin kullanılarak yapılmış olduğu “karine" olarak kabul edilmektedir. İşin malzemesinin tamamen ya da kısmen iş sahibi tarafından yükleniciye verildiğinin ya da temin olunduğunu iş sahibi tarafından yasal delillerle kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davalı, belirtilen bu hususu kanıtlayamadığı açıklıkla anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle 52 ve 70 metre derinliklerinde açılan tamamlanmış nitelikteki kuyuların malzemeli olarak işin yapıldığı 2004 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin hesaplattırılması ve davalı tarafından yasal delillerle kanıtlanan ödemelerin mahsubunun yapılması ve varılacak sonuca göre davacı alacağının varlığı ve miktarı mevcut ise davalının kazanılmış hakkı da gözetilerek 2.732,50 TL"den fazla olmamak üzere dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve değişen oranlar da gözetilmek suretiyle yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; aksi halde ise, davanın reddine karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.