Esas No: 2010/223
Karar No: 2011/254
Karar Tarihi: 24.01.2011
İnkar Tazminatı - İtirazın İptalı - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/223 Esas 2011/254 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir inşaat sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağı tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın reddedilmesi sonrasında açılan davada, yerel mahkemenin hükmettiği işlemiş faizin ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesini uygun bulmamıştır. Mahkeme, sözleşmedeki teknik ve sanatsal kurallara uygun olarak imal edilip edilmediği, eksik ve ayıbın olup olmadığı konularında detaylı bir incelemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir. Ayrıca, icra inkar tazminatının tahsil edilmesi için itirazın haklı olmadığı, takip konusu alacağın yargılamayı gerektirmediği, likidite özelliği taşıması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri; İcra ve İflas Kanunu Madde 67, Borçlar Kanunu Madde 355.
15. Hukuk Dairesi 2010/223 E., 2011/254 K.
15. Hukuk Dairesi 2010/223 E., 2011/254 K.
- İNKAR TAZMİNATI
- İTİRAZIN İPTALI
- 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
"İçtihat Metni"
Dava, Borçlar Yasasının 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz olunmuştur.
Eser sözleşmeleri taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme aktidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri teknik ve sanatsal kurallara, sözleşmeye ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de bedeli ödemekle mükelleftirler.
Dava konusu somut olayda, yanlar arasında 18.06.2007 tarihli sözleşme yapılmıştır. Davacı yüklenici davalıya tank seviye izleme sistemi ve ulusal markör enjeksiyon sistemi yapımını üstlenmiştir. İşin toplam bedeli 35.000 EURO (KDV hariç) olarak kararlaştırılmıştır. Bu bedelin 10.000 EURO (karşılığı TL)"nun peşin, 30 gün sonra 12.500 EURO karşılığı TL, 60 gün sonra 12.500 EURO karşılığı TL ödeneceği, tüm sistemin malzeme ve işçilik hatalarına karşı 1 yıl garantili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Davacı yüklenici işin yapımına başlamış, edimini önemli oranda yerine getirmiş, 18.06.2007 tarihli 66.544,45 TL tutarındaki faturayı düzenleyip, 05.07.2007 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim etmiştir.
Olaya ilişkin temel uyuşmazlık, eserin sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imal edilip teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği, eksik ve ayıbın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Yerel mahkemede görülen davada yapılan yargılama sürecinde sözleşme, fatura, sevk irsaliyesi, icra takibine ilişkin tutanaklar getirilmiş, dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak, mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir. Oysa davalı taraf savunmasında ısrarla hali hazırda sadece 6 tankın seviyesinin ve sıcaklığının ölçülebildiğini, tank bilgilerinin tank yanında okunması taahhütlerinin yerine getirilmediğini, tank bilgilerinin okunabileceği cihazların tankın yanına değil, tankın üzerine monte edildiğini, dolayısıyla tank bilgilerinin tankın yanından değil, tankın üzerinden okunabildiğini, bu iki farklı uygulama arasında teknik açıdan çok ciddi bir fiyat farkının sözkonusu olduğunu, ayrıca sözleşmeye konu 7 adet tankdan 6"sı için sözleşmede belirtilen işlemlerin yanlış ve eksik yapıldıkları gibi sözleşmeye konu ve dahil bir tanker için de davacı şirket tarafından hâlâ hiçbir işlem yapılmadığını ileri sürmüştür. Davalının savunmasında sözünü ettiği bu eksik ve ayıplı işlerle ilgili herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sözleşme ve teslim tarihlerinden itibaren 1 yıllık garanti süresi içerisinde dava açıldığına göre, bu hususun araştırılması gerekirdi. Mahkemece konunun uzmanı 1 makine mühendisi, 1 elektrik-elektronik mühendisi teknik bilirkişi ve bir de hukuki yorum ve nitelendirmede yardımcı olmak üzere 1 hukukçu bilirkişi tayin edilerek oluşturulacak heyetle birlikte yerinde keşif yapılıp, gerekli uygulama sağlanarak alınacak kurul raporu kapsamında konu değerlendirilmelidir.
Diğer yandan icra takibinde davacı yüklenici asıl alacak yanında 7.132,32 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş, mahkemece de işlemiş faize hükmedilmiştir. Oysa davalı iş sahibi borçluya herhangi bir ihtarname gönderilmemiştir, temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmamıştır (BK. madde 101).
Ayrıca davalı yanın itirazında haksız olduğundan bahisle 27.470,00 TL icra inkâr gideriminin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Oysa İİK"nın 67. maddesi gereğince davacı yararına icra inkâr giderimine hükmedilebilmesi için itirazın haksız yapılması, takip konusu alacağın yargılamayı gerektirmemesi, likit özellik arzetmesi gereklidir. Nitekim bu konuda da gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.