Esas No: 2022/2333
Karar No: 2022/4218
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2333 Esas 2022/4218 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2333 E. , 2022/4218 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tapu iptali ve tescil davası hakkındaki hüküm davacı vekili tarafından temyiz edildi. Ancak tebligat tutanakları eksik olduğu için temyize zamanında başvurulup başvurulmadığı denetlenememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
Davacı ... ile davalı ...’nin ayrı ayrı vekillerinin bulunduğu dosya içerisinden anlaşılmasına rağmen, taraf vekillerine mahkemenin gerekçeli kararının tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosya arasında bulunmadığı gibi, UYAP’ta da taralı olarak görülememiştir. Davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulmuş, ancak tebligat tutanaklarının eksik olması sebebiyle temyizin süresinde olup olmadığı Dairemizce denetlenememiştir. Tüm bu nedenlerle; davacı ve davalı vekillerine ayrı ayrı tebligat çıkartılmış ise tebligat tutanakların dosya arasına alınması, çıkartılmamış ya da tutanakların bulunamaması halinde tekrar tebligatların yapılması gerekmektedir.
Belirtilen eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.