Esas No: 2010/6390
Karar No: 2011/213
Karar Tarihi: 21.01.2011
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/6390 Esas 2011/213 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hukuk Dairesi'nin 2010/6390 E., 2011/213 K. numaralı kararı, borçlar yasasının 355 ve devam maddelerinde yer alan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile ilgilidir. Davacı yüklenici, kumaş boyama işini üstlenmiş ancak işin tamamını gerçekleştirememiştir. Karşı davalı iş sahibi ise teslim edilmeyen 21.067 metrelik kumaşın bedelini ayrıca talep etmiştir. Yargılama sırasında bilirkişi raporları alınmış ancak mahkemece yapılan hükümde ayrıntılı bir mahsup yapılmaması, ödemelerin belirsizliği ve yemin teklif hakkının hatırlatılmaması doğru bulunmamıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise Borçlar Yasası'nın 355 ve devamı maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... Tekstil San. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava ve karşı dava Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmeleri taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle mükelleftirler.
Dava konusu somut olayda davacı yüklenici davalı iş sahibi şirkete ait kumaşın boyanması işini üstlenmiştir. Davalı karşı davacı iş sahibi 56.789,20 m tutarındaki kumaşı davacı yükleniciye teslim etmiştir. Yüklenici işin yapımına başlamış, 35.721,70 metre kumaşın boyanması işini tamamlayarak davalı iş sahibine teslim etmiştir. 21.067,50 m kumaşın ise boyanıp teslimi gerçekleşmediği gibi boyanmadan kumaş olarak da iade edilmemiştir. Eldeki bu davada davacı kısmen ifa ettiği edimin karşılığı iş bedeli alacağını, davalı ve karşı davacı da iade edilmeyen kumaşın bedelini talep etmişlerdir.
Yerel mahkemede yapılan yargılama sürecinde yanların gösterdikleri kanıtlar toplanmış dosya üzerinden gerekli inceleme ve araştırma yapılıp uzman bilirkişi kurulundan rapor ve ek raporlar alınmıştır. Mahkemece 28.11.2006 tarih 1999/650 Esas 2006/656 Karar sayılı ilâmla asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı yanın temyizi üzerine Dairemizin 05.06.2008 tarih 2007/3243 Esas 2008/3727 Karar sayılı ilâm ile bozulmuştur. Bozma kararı gerekçesinde karşı davada hüküm altına alınan alacağın hesabında kumaşların nakliyesi ve kâr oranı ilave edilerek sonuca varıldığı, oysa karşı davadaki istemin sadece kumaş bedeline ilişkin olduğu mahkemece bu yönde değerlendirme yapılarak bedele hükmedilmesi gerektiği, diğer yandan karşı davada iş sahibince verilen 22.12.1999 tarihli dilekçede yükleniciye 56.789 metre boyanmak üzere kumaş teslim edildiği 21.067 metresinin iade edilmediğinin açıklandığı, bu durumda 35.722 metre kumaşın
boyanarak iş sahibine teslim edildiğinin kabulü gerektiği, eser sözleşmesinde imalât bedelinin ödendiğini iş sahibinin kanıtlamakla yükümlü bulunduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu konuda tam bir sonuca ulaşılamadığı, o halde mahkemece bilirkişilerden anılan hususta rapor alınması gerektiği, ispat külfetinin iş sahibine yükletilerek ödendiği, kanıtlanamayan miktarlar için iş sahibinin yükleniciye yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak 35.722 metre kumaşın boyama bedeli hakkında da karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmemiştir. Usule ait kazanılmış hak müessesesi usul kanununun dayanağı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî kazanılmış hak doğar. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararına göre karar vermek zorundadır (İBK. 04.02.1959 tarih, 13/5 ve 09.05.1960 tarih 21/9 s.).
Somut olayda yerel mahkemece bozmaya uyduktan sonra yapılan yargılama döneminde bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, 35.722 metre kumaşın boyama bedeli 250.947,05 Fransız Frangı, teslim edilmeyen 21.067,50 metre kumaşın bedeli 197.751,15 ... Frangı olarak hesaplanmıştır. Mahkemece gerekli mahsup yapılarak asıl davanın kısmen kabulü ile 8.109,66 ...’nun (53.195,90 ... Frangının karşılığı) 16.03.1999 takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki ... Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda asıl dava ve karşı dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadan mahsup yoluna gidilmesi, keza bozma kararında ifade edilen iş sahibi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için bilirkişilerden rapor alınmaması, gerektiğinde iş sahibine yemin teklif hakkı hatırlatılmadan sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş davalı karşı davacı iş sahibinin davacı karşı davalı yüklenicinin boyayıp teslim ettiği 35.722 m kumaşla ilgili ödeme yapıp yapmadığının belirlenmesi için uzman bilirkişilerden rapor alınmalı, ödeme durumu buna rağmen kanıtlanamadığı takdirde iş sahibinin ödemeler konusunda yükleniciye yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılmalı, yemin işlemi de tamamlandıktan sonra asıl dava ve karşı davada talep edilen miktarlar yönünden ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı ... Tekstil San. ve Tic.A.Ş.ye geri verilmesine, 21.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.