Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/5229 Esas 2011/196 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5229
Karar No: 2011/196
Karar Tarihi: 20.01.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/5229 Esas 2011/196 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı-k.davacılar tarafından açılan dava, yapılan binanın rayiç bedelinin, cezai şartın ve tazminatın, birleşen dava gecikme tazminatının tahsili istemleri ile yapım sözleşmesinin feshedilmesi talebini içermektedir. Dava sonucunda mahkeme, inşaatın %95 oranında tamamlandığının tespitine, 510.000,00 TL inşaata yapılan harcama ile 5.000,00 TL cezai şartın tahsiline, fazlaya ilişikin istekler ile birleşen davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacılar ve birleşen davacılar bu kararı temyiz etmişlerdir.
Temyiz incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde yer alan sözleşmenin feshi sonucunu yaratacak istemlerine arsa sahipleri karşı çıktıklarından ve fesih konusunda taraf iradeleri birleşmediğinden sözleşmenin feshedilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, yüklenicinin kendisine düşen bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerektiği belirtilerek, iskân ruhsatının alınmamış olması nedeniyle yüklenicinin kendisine ait tüm bağımsız bölümlerin adına tescili hakkını kazanmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme kararı bozularak, yapılacak işlemler belirtilmiştir. Bu işlemler arasında, tarafların beyanlarının alınarak gerekirse yerinde inceleme yapılmak suretiyle eksikliklerin giderilmesi, üçüncü bağımsız bölüme ilişkin tescil isteminin reddi gibi kararlar yer almaktadır.
Kanun maddeleri: Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, mahkeme kararıyla fesh edilebilir; tarafların iradelerinin birleşmesi istisnadır. Yüklenicinin kendisine düşen bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi
15. Hukuk Dairesi         2009/5229 E.  ,  2011/196 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat ... ile davalı-k.davacılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, tespit, yapılan binanın rayiç bedelinin, cezai şartın ve tazminatın, birleşen dava gecikme tazminatının tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece inşaatın %95 oranında tamamlandığının tespitine, 510.000,00 TL inşaata yapılan harcama ile 5.000,00 TL cezai şartın tahsiline, fazlaya ilişikin istekler ile birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalılar ve birleşen dosyanın davacıları arsa sahipleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dosyada bulunan 20.08.2002 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi arsa sahiplerinin murisi... adına vekili olarak ... ve yüklenici ... tarafından imzalanmıştır. Arsa sahibi..."in 08.06.2003 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçısı olarak davalılar ... ve ... kalmıştır. Dava, sözleşmeyi vekil olarak imzalayan ... aleyhine açılmış ise de, arsa sahibi olan..."in vefatı üzerine davalı gösterilen ... mirasçı olarak davanın tarafı olmuş, ayrıca diğer mirasçı ... 05.06.2006 tarihli dilekçe ile davaya dahil edilmekle taraf teşkili tamamlanmıştır.
    Davacı vekili 27.11.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin payına düşen 3 adet dairenin arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile müvekkili adına tescilini istemiş, ıslah harcını da 08.05.2009 tarihinde yatırmıştır.

    Mahkemece davacı vekilinin ıslah istemine değer verilmemiş, gerekçe olarak da, yüklenicinin daha önce dava dilekçesinde sözleşmenin feshi sonucunu yaratacak istemlerde bulunduğu, bu istemden dönmesinin mümkün olmadığına dayanmıştır.
    Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak ancak mahkeme kararıyla fesh edilebilir. Bu kuralın istisnası fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Somut olayda yüklenicinin dava dilekçesinde sözleşmenin feshi sonucunu yaratacak istemlerine arsa sahipleri karşı çıktıklarından ve fesih konusunda taraf iradeleri birleşmediğinden sözleşmenin feshedildiğinden sözedilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi halen geçerli olduğuna ve yüklenici tarafından da 27.11.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşme gereği müvekkiline düşen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının adına tescili istendiğine göre, uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir.
    Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin kendisine düşen bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre iskân alma yükümlülüğü yüklenici ..."dedir. Bilirkişi raporuna göre inşaatın %96 seviyesinde tamamlandığı, iskân da alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yüklenicinin kendisine ait tüm bağımsız bölümlerin adına tescili hakkını kazanmadığı sonucuna varılmaktadır. Davalı arsa sahipleri de yükleniciye ait 2 adet dairenin adına tescilini kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
    Yüklenicinin kendisine ait üçüncü dairenin tesciline hak kazanabilmesi için inşaatı tamamen bitirmesi ve iskân ruhsatını alması gerekir. Dosya içersindeki keşiften sonra yüklenici tarafından inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, iskân alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece bu konu üzerinde tarafların beyanları da alınıp gerekirse yerinde inceleme yapılmak suretiyle eksikliklerin giderildiği, iskân ruhsatının alındığı sonucuna varılırsa yüklenici ..."ye düşen üçüncü bağımsız bölümün de adına tescili, aksi takdirde yükleniciye ait 2 adet bağımsız bölümün adına tescili, 1 adet bağımsız bölüm yönünden tescili isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece davacı yüklenicinin ıslah talebi dikkate alınmadan ve sözleşmenin halen geçerli olduğu düşünülmeksizin yükleniciye ait bağımsız bölümlerin bilirkişi tarafından belirlenen değerlerinin yanılgı sonucu inşaata yapılan harcama olduğu belirtilerek ve cezai şartı da kapsar şekilde hüküm oluşturulması doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş, yukarıda açıklandığı şekilde gerekli araştırmaların yaptırılmasından, sonucuna göre yükleniciye ait 2 adet bağımsız bölümün ve yüklenici haketmişse son bağımsız bölümün de adına tescil edilmesinden, tazminat ve cezai şart isteminin reddedilmesinden, eksiklikler ve ayıplar giderilip inşaat tam olarak tamamlanıp iskân ruhsatı alınmamışsa, bunları yerine getirdiğinde dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla üçüncü bağımsız bölüme ilişkin tescil isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı ve birleşen davada davacı arsa sahiplerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın arsa sahipleri yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı ..."den alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan arsa sahiplerine verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılar ... ve ..."a geri verilmesine, 20.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara