Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/7475 Esas 2011/76 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/7475
Karar No: 2011/76
Karar Tarihi: 18.01.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/7475 Esas 2011/76 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile sözlü olarak yapılan bir sözleşme uyarınca taşınmazın imar tadilatı işinin yapımını üstlenen davacı yüklenici, iş bedelinin tamamının ödenmediğini belirterek hukuki süreç başlatmıştır. Mahkeme işin eser sözleşmesi olduğuna karar vererek iş bedelinin mahkemece belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi raporu sonucunda iş bedelinin toplam tutarının 7.482,49 TL olduğu belirlenmiştir ancak davacı taraf iş bedelinin 4.500,00 TL olduğunu kabul etmiştir. Mahkeme, davacının 4.500,00 TL iş bedeli alacağı olduğunu ancak bu miktarın dışında tahsis edilen tutarların davalı tarafından ödenmesine gerek olmadığını belirlemiştir. Ayrıca, mahkemece verilen faiz kararları da hatalı bulunmuştur. Sonuç olarak, davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilirken diğer temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 355, 364 ve 366. maddeleri hakkında açıklama yapılmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2009/7475 E.  ,  2011/76 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, alacağın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekili, davacı ile davalı şirketi temsile yetkili olan ... arasında “sözlü” olarak yapılan sözleşme uyarınca, davalı şirketin kayden maliki bulunduğu ... ili ... mahallesinde bulunan 568 ada ve 2 numaralı parselde tapuya kayıtlı olan taşınmazın imar tadilatı işinin yapımını yüklendiğini; 8.895,00 TL tutarındaki iş bedelinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, belirtilen tutardaki iş bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Tarafların açıklamaları, mahkemece yaptırılan inceleme sonucu sunulan bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendiğildiğinde; yanlar arasındaki akdî ilişkinin, BK"nın 355. maddesinde tanımlandığı üzere, niteliğince bir eser sözleşmesi olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacı yüklenici; davalı şirket ise, iş sahibidir. Davada iş bedelinin 8.895,00 TL olduğu bildirilerek tahsili istenilmiş ise de; davacı, HUMK"nın 151. maddesi hükmüne uygun şekilde imzası ile onayladığı 27.01.2009 günlü oturumdaki açıklamalarında davalı şirketi temsile yetkili olan ... ile yapılan sözlü anlaşmada tüm iş bedelinin 4.500,00 TL olduğunun kararlaştırılmış olduğunu bildirmiştir. BK"nın 366. maddesi hükmü gereğince, taraflarca iş-eser bedelinin önceden kararlaştırılmamış ya da yaklaşık olarak kararlaştırılmış olması durumunda, işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu iş bedelinin mahkemece
    belirlenmesi gerekir ve anılan yasa hükmünde öngörülen yasal yönteme uygun şekilde iş bedelinin toplam tutarının 7.482,49 TL olduğu 03.06.2008 günlü bilirkişi raporunda açıklanmış ise de; az yukarıda açıklandığı üzere, davacı BK"nın 366. maddesi uyarınca hesaplanan miktardan daha az tutarda olan 4.500,00 TL"nin toplam iş bedeli olduğunu kabul ettiğinden davalı yararına kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece de kabul edildiği üzere; sözleşme konusu iş yapılıp davalı şirkete teslim edilmiş olduğundan, BK md. 364 gereğince, davacı hakedilen 4.500,00 TL tutarındaki iş bedelinin davalıdan tahsilini isteyebilir. Mahkemece 4.500,00 TL iş bedeli alacağının kabulü gerekirken 7.482,49 TL"nin davalıdan tahisiline karar verilmesi doğru değildir.
    Diğer yandan, 19.06.2008 tarihli oturumda davacı vekili, imzası ile onayladığı açıklamasında dava tarihinden itibaren yasal temerrüd faizi talep edildiğini bildirdiği halde; mahkemece, davası kabul edilen alacağın 3.650,00 TL tutarındaki kısmına 01.11.2005 tarihinden; geriye kalan miktarına ise, 03.03.2006 tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
    Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 18.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara