Esas No: 2021/4816
Karar No: 2022/4379
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4816 Esas 2022/4379 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4816 E. , 2022/4379 K.Özet:
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle açılan davada talep edilen hüküm reddedilmiş, istinaf başvurusu sonucunda ise yeniden incelenerek dava konusu olan taşınmazların bir kısmı için elatmanın önlenmesi istemi reddedilmiş, diğer bir kısmı için ise ecrimisil istemi kabul edilmiştir. Harç ödenmek suretiyle açılan davada, elatmanın önlenmesi istemleri yönünden harç yatırılmamış olduğu ve davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğuna dair kanun maddeleri hatırlatılmıştır. Kanun maddeleri olan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri yargılama sırasında gözetilmesi gereken hükümlerdir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl dava davacı vekili tarafından 11/07/2017 tarihinde, birleştirilen dava davacı vekili tarafından 10/05/2018 tarihinde, asıl ve birleştirilen dava davalı aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda birleştirilen dava (2018/188) ve asıl dava bakımından, 198 ada 1 ve 195 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 192 ada 44 ve 194 ada 19 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise esastan reddine dair verilen 06/02/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi asıl dava davacı ve birleştirilen dava davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvuru dilekçesinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında hüküm verilmesine, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 198 ada 1 ve 195 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen dava (2018/188) ve asıl dava bakımından, dava konusu edilen 192 ada 44 ve 194 ada 19 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ecrimisil davasının HMK'nin 361/1-a maddesi uyarınca (kesin olmak üzere) kabulüne, dair verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı tarafından duruşmalı olarak, asıl dava davacı ve birleştirilen dava davacı vekili tarafından duruşmasız tavzih ve temyiz edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 04/12/2019 tarihli ek karar ile asıl ve birleştirilen dava davalısının temyiz dilekçesinin reddine, 03/01/2020 tarihli ek karar ile asıl dava davacı ve birleştirilen dava davacı vekilinin tavzih ve temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Ek kararlar asıl dava davacı ve birleştirilen dava davacı vekili ve asıl ve birleştirilen dava davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Asıl ve birleşen dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, paydaşı olduğu dava konusu 192 ada 44, 198 ada 1, 195 ada 6 ve 194 ada 19 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından tasarruf edildiğini belirterek davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL ecrimisil bedelinin işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava davacı vekili, asıl davaya benzer gerekçeler ile davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL ecrimisil bedelinin işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dava davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen dava bakımından, 198 ada 1 ve 195 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 192 ada 44 ve 194 ada 19 parsel yönünden ise davanın esastan reddine dair verilen karar hakkında, asıl dava davacı ve birleşen dava davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusu kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere (asıl ve birleşen dava bakımından,) 198 ada 1 ve 195 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 192 ada 44 ve 194 ada 19 parsel yönünden ecrimisil davasının kabulüne dair verilen karar, asıl dava davacı ve birleşen dava davacı vekilince tavzih ve temyiz, asıl ve birleşen dava davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 04.12.2019 tarihli ek karar ile, asıl ve birleşen dava davalısının temyiz dilekçesinin reddine, 03.01.2020 tarihli ek karar ile, asıl dava davacı ve birleşen dava davacı vekilinin tavzih ve temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararlar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32. maddelerinde hükme bağlamıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl ve birleşen davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarları üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, elatmanın önlenmesi istemleri yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da taşınmazların değeri bilirkişilerce hesaplanmasına rağmen bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca asıl ve birleşen dava yönünden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunulmuş olup, hem ilk derece mahkemesi hemde Bölge Adliye Mahkemesince ecrimisil istemi üzerinden hüküm kurulduğu görülmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
1-Açıklanan sebeplerle temyiz başvuru taleplerinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin 04.12.2019 ve 03.01.2020 tarihli ek kararların kaldırılmasına karar verilmiş ve temyiz incelemesine geçilmiştir.
2- Davacıların elatmanın önlenmesine ilişkin talebi ile ilgili tespit edilmiş dava değeri üzerinden harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirdikten sonra talep yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince bu husus dikkate alınmadığı gibi Bölge Adli Mahkemesince de elatmanın önlenmesi yönünden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak, dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesinin 04.12.2019 ve 03.01.2020 tarihli ek kararlarının KALDIRILMASINA, Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/2262 Esas, 2019/2174 Karar sayılı 16.10.2019 tarihli Kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.