Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7248 Esas 2022/4380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7248
Karar No: 2022/4380
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7248 Esas 2022/4380 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davacı tarafından açılan davada, davalılar arasında muhdesatın aidiyetinin tespiti talep edilmiştir. Davacı vekili, dava konusu taşınmazda yer alan üç katlı binanın kendileri tarafından inşa edildiğini ve muhdesatın kendilerine ait olduğunu belirtmiştir. Davalılar ise taşınmazın babalarına ait olduğunu, binayı davacı ve diğer kardeşleriyle birlikte yaptırdıklarını beyan etmişlerdir. Dahili davalı ise taşınmazda haciz olduğunu ve yapı ile ilgisi olmadığını beyan etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, vekalet ücreti ile ilgili olarak dahili davalı lehine hüküm verilmesinin yanlış olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle hüküm sonucu düzeltilerek onanmıştır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olup, davanın niteliğine göre davacı vekili lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığı belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2021/7248 E.  ,  2022/4380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2012 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.01.2015 tarihli hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.06.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan dahili davalı ... vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinledi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR
    Davacı vekili, dava konusu 146 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 3 katlı bina olup bu binanın vekil edeni tarafından yapıldığını belirterek, muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
    Davalı ... duruşmadaki beyanında; davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
    Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu taşınmazın babalarına ait olduğunu, taşınmaz üzerindeki iki katlı binayı davacı ...'in ve diğer kardeşleri ...'in birlikte yaptırdıklarını, masrafları ...'in karşıladığını, ...'in ise inşaatla ilgilendiğini, o tarihlerde Hüseyin'in yurt dışında olduğunu, bu nedenle inşaatla ...'in ilgilendiğini, açılan davayı kabul etmediklerini, binanın alt katının ...'e ait olduğunu, üst katının ise ... adına tespit edilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
    Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ibraz ettikleri dilekçeler ile davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
    Dahili davalı ... vekili duruşmadaki beyanında; dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkiline ait haciz olduğunu, bu nedenle davanın ...'ya ihbarının gerektiğini, taşınmazın ...'e ait olduğunu, bu şahıs tarafından yaptırıldığını, davacının taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti talebine ilişkindir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Somut olayda, dahili davalı ... alacaklı olup, davacı tarafından açılan muhdesat tespiti davasında, vekalet ücretinin tapuda pay sahibi olan ve (var ise) kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ve/veya davalılara verilmesi gerekirken alacaklı olan dahili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (5) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, davanın niteliğine göre davacı vekili lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara