Esas No: 2021/7506
Karar No: 2022/4371
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7506 Esas 2022/4371 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7506 E. , 2022/4371 K.Özet:
Davacı, miras paylaşımında belirlenmeyen bir tablo sebebiyle miras sebebi ile mülkiyet hakkının tespitini talep etmiştir. Ancak mahkeme, terekenin paylaşımının gerçekleştiğini ve davacının hakkının kalmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay bozma kararı vermiş, daha sonra yapılan inceleme sonucunda mahkemenin bozma ilamına uyarak alacak davasının kabulüne karar vermesine karar verilmiştir. Ancak muhalif görüş olarak kararın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir, çünkü tablonun miras bırakan ölmeden önce paylaşıldığı ve davanın açıldığı tarihte davacıların hukuki yararının olmadığı ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun miras hukuku ile ilgili hükümleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/05/2014 tarihinde verilen dilekçeyle mülkiyet hakkının tespiti talep edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/03/2021 tarihli hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... vekili, katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21/06/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar ... vd. vekili Av. ... ile karşı taraftan katılma yoluyla temyiz eden davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 3815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'tan alınarak davacıya verilmesine, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve Mustafa Toros'a verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
Davacı vekili miras paylaşımına konu olmayan bir adet tablo sebebiyle, belirsiz alacak davası olarak, miras sebebi ile mülkiyet hakkının tespitini talep etmiş, bilahare tablonun satılması sebebi ile davasını satış bedelinin yarısı olacak şekilde alacak davasına dönüştürmüştür.
Mahkemece toplanan deliller itibari ile terekenin paylaşılması ve taksimi gerçekleşmiş bulunmakla, davacının hakkının kalmadığı açıklanarak davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin yaptığı temyiz incelemesi sonucu, geçerli bir paylaşım sözleşmesi bulunmadığını açıklayarak davacının temyiz talebini kabul ederek, hükmü bozmuştur.
İlk derece mahkemesi yaptığı değerlendirme sonucu, bozmaya karşı önceki kararda direnilmesine 25.04.2019 tarihinde karar vermiş, yapılan temyiz sonucu bu sefer Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 04.03.2020 tarihinde yaptığı inceleme sonucu, hükmü özel dairenin bozma gerekçesi doğrultusunda bozmuş ve karar düzeltme talebinin 08.12.2020 tarihinde reddi sonrası dosya yeniden ilk derece mahkemesine gelmiştir.
İlk derece mahkemesi 24.03.2021 tarihli son kararında bozma ilamına uyulması sonucu, alacak davasının kabulüne karar vermiş ve nihayet işbu karar Dairemize temyiz incelemesi için gelmiştir.
Dairemiz sayın çoğunluğu kararın onanması yönünde görüş bildirmiş ise de, muhalefet görüşümüz aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Sayın çoğunluk, gerek Daire ve gerekse Genel Kurul kararındaki gerekçe doğrultusunda muris ...’un vefatı sonrası kalan terekesi için tam bir paylaşım yapılmadığı, özellikle davalı elinde bulunan ve sonradan değerli olduğu anlaşılan tablo için taksim yapılmadığını, bundan dolayı tablo üzerinde davacının mirastan doğan haklarının bulunduğu kanaatindedir.
Oysa 1974 yılındaki ölümden sonra geçen uzun zaman ve taksim için 1982’de açılan dava itibari ile esasen taksimin yapıldığı, malların paylaşıldığı, tablonun çok uzun zamandan beri davalıların miras bırakanı ... elinde bulunduğu, müzayede sonrası işbu davanın 23.05.2014 tarihinde açıldığı ve böylece davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı açıktır.
Neticeten ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği 17.12.2015 tarihli ilamdaki gerekçenin doğru ve yerinde bulunması sebebiyle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmadığımı karşı oy olarak açıklıyorum.