Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2219 Esas 2022/4373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2219
Karar No: 2022/4373
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2219 Esas 2022/4373 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2219 E.  ,  2022/4373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/04/2011 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede 4706 sayılı Yasaya dayalı satın alma talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21/06/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ..., karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacılar vekili, ayrı ayrı tapu tahsis belgesi gereğince Çankaya ilçesi, Beytepe Mahallesi 3668 ada 1 sayılı parsel ve yine aynı Mahalle 3673 ada 1 sayılı parseller ile 3680 ada 1 sayılı parsel ve 519, 521 parseller yönünden tahsis miktarları kadar tapu kayıtlarının iptali ve müvekkilleri adına ayrı ayrı tescillerine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kısmen kabul kararı, yapılan temyiz sonucu Yargıtay 14. Hukuk Dairesince 2018/5087 Esas, 2020/233 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyulması sonucu İlk Derece Mahkemesi bu sefer 19/11/2020 tarihli temyize konu kararı ile davayı tümden reddetmiş, dairemizin sayın çoğunluğu kararı onanması yönünde görüş bildirmiş isede, aşağıdaki şekilde karşı oyumuz açıklanmıştır.
    1. “Her davanın, dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi ve bu şartlar gözetilerek hüküm kurulması” gerektiğine dair bozma gerekçesi, ilk derece mahkemesince esas alınarak, davanın açıldığı tarihte imar uygulamasının yapılmadığı belirtilerek ret edilmiştir.
    2. Bazı şartların başlangıçta bulunmadığı halde sonradan tamamlanması imkanının bulunduğu, HMK. bazı ihtimallerde buna imkan tanıdığı dikkate alındığında, mevcut olayda özellikle HMK. 115. maddesindeki ihtimallerin değerlendirilmemesi hatalı olacaktır.
    3. Davanın 01/04/2011 tarihinde açıldığı, bozma ilamının 08/01/2020 tarihinde tesis edildiği ve son incelemeye 21/06/2022 tarihinde yapılmış olması, esasen başlıbaşına adil yargılanma hakkının ihtali yönünden değerlendirilmesi gereken bir husustur.
    4. Dosyaya getirtilen ve UYAP üzerinden yapılan denetimle doğrulanan bir kısım tapu kayıtlarında, özellikle Beytepe (Lodumlu) Mahallesi 3673 ada 1 sayılı parselde imar uygulamasının yapıldığı, bu yerin DOP kesintisi sonrası aynı yerde 29731 ada 2 sayılı ve 29726 ada 2 sayılı parsellere ayrıldığı, müşterek mülkiyet kurallarına göre tescillerinin yapılarak 22/11/2016 tarihi itibariyle yeni tapu kayıtlarının oluştuğu açıktır.
    5. Yine dava konusu Beytepe Mahallesi 3673 ada 1 sayılı parselinde imar uygulaması sonucu, DOP kesintisi yapılarak 7 adet değişik ada ve parsel üzerinden ayrı ayrı tescillerinin yapıldığı açıktır.
    6. Bu durumda yapılacak olan işin HMK. 115/3. maddesi gereğince imar uygulamasının doğruluğunun tespiti ile gerçek olduğu belirlendiğinde, dava şartı noksanlığı giderildiği için işin esasının incelenmesi için hükmün bozulması olduğu halde, mahkemece verilen ret kararının onanması hatalı olmuştur.
    7. Neticeten dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi durumunun tespiti-araştırılması için, hükmün bu yönden araştırma bozması yapılarak mahkemesine iadesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu hükmün onanmasına kararı verilmesi kararına katılmadığımı muhalefet görüşü olarak açıklıyorum.

    Hemen Ara