Esas No: 2012/4301
Karar No: 2012/8160
Karar Tarihi: 26.12.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4301 Esas 2012/8160 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı ile asli müdahil (davacı) vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davada kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptâli ve tescil, olmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat istenmiş, davacı vekili 16.04.2008 tarihli celsede maddi ve manevi tazminat isteminden feragat ederek davayı yalnızca tapu iptâli ve tescil talebi yönünden sürdürmüş, mahkemece tapu iptâli ve tescil davasının aynen kabulüne, 11.08.2006 tarihinde tapuda kurulmuş olan kat irtifakına göre mevcut 42 bağımsız bölümden 14"ünün tapusunun davalı ... uhdesinde bırakılarak kalan 28 adet bağımsız bölüm yönünden tapunun iptâli ile davacı adına tesciline, maddi ve manevi tazminat talebinin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizce taraflar yararına bozulmuş, bozmadan sonra arsa sahibi belediyeden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi ... asli müdahale talebinde bulunarak zemin kat 1 nolu (encümen kararına göre 8 nolu) bağımsız bölüm tapusunun iptâl ve tescili ile eksik işlerin ikmali için yaptığı 30.000,00 TL harcamanın ticari faiziyle birlikte yükleniciye depo ettirilmesini, yüklenicinin iptâl ve tescilini istediği dairelere bu miktar kadar bloke konulmasını istemiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptâli ve tescil davasının kısmen kabulüne, tapuda kurulmuş kat irtifakına göre mevcut 42 bağımsız bölümden 14 "ünün tapusunun davalı ... adına tesciline (belediye uhdesinde bırakılmasına), 23"ünün tapusunun iptâli ile davacı yüklenici adına tesciline, yükleniciye ait kalan 5 bağımsız bölümün ise eksik ve kusurlu işler bedeli ile ödenmeyen borçlar karşılığı davalı ... uhdesinde teminat olarak tutulmasına, edim tamamen ifa edildiğinde davacının teminat olarak tutulan dairelerle ilgili ayrıca dava açmakta muhtariyetine, maddi ve manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine dair ilk karar bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden bu isteklerle ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asli müdahilin davasının ise reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekili ile asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre asli müdahil vekilin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık genel olarak yüklenicinin eksik ve kusurlu bıraktığı işler ile ödemediği vergi ve prim borçlarına karşılık ne miktar dairenin belediye uhdesinde teminat olarak tutulması gerektiği konusunda toplanmaktadır.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında yüklenicinin eksik ve ayıplı bıraktığı imalâtın bedelinin keşif tarihi itibariyle saptanması, sözleşme konusu inşaatla ilgili ... ve diğer borçları varsa araştırılarak miktarının belirlenmesi, karşılayacak miktarda bağımsız bölümün davalı belediyece teminat olarak tutulması, yükleniciye ait kalan bağımsız bölümler yönünden ise tapu iptâli ve tescil davasının kabul edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma sonrası alınan 08.08.2011 tarihli asıl, 26.01.2012 ve 06.04.2012 tarihli ek raporlarda yüklenicinin inşaatı %84,97 seviyede bıraktığı, bu seviyeye göre eksik ve kusurlu işler bedelinin 280.660,84 TL olduğu, asli müdahil ve diğer daire sahiplerince inşaata devam olunarak %3,63 seviyede 57.656,23 TL"lik daha imalât yapıldığı, inşaatın seviyesinin % 88,60"a çıkarıldığı bildirilmiştir. Mahkemece 280.660,84 TL eksik ve kusurlu işler bedelinden, 57.656,23 TL sonradan tamamlanan işler bedeli düşülerek sonuçta eksik ve kusurlu işler bedeli 223.004,61 TL belirlenmiş, bu miktara ... Mal Müdürlüğü"nün 25.06.2010 tarihli cevabi yazısında bildirilen 20.922,00 TL vergi borcu eklenerek yüklenicinin toplam borcu 243.926,61 TL"ye çıkarılmış, bu miktar borca karşılık davacı yükleniciye ait 244.916,46 TL değerinde 5 adet dairenin davalı belediyece teminat olarak tutulmasına karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca davacı yüklenicinin yukarıda belirtilen borcuna varsa dava konusu inşaatla ilgili ... prim borçlarının da eklenmesi gerekir. Mahkemece davacı yüklenicinin dava konusu inşaat işyeri ile ilgili ... prim borcu olup olmadığı 06.05.2010 günlü yazıyla ... Genel Müdürlüğünden sorulmuş, verilen 27.05.2010 tarihli cevapta sigortalılık tescil kaydına rastlanmadığı bildirilmiş ise de, verilen cevap eksik bilgi ve yetersiz araştırmaya dayalı olup dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Zira dosyada mevcut Kastamonu Sigorta İl Müdürlüğü tarafından davacı ..."a hitaben yazılan 17.04.2002 tarih 012630 sayılı ve 17.04.2002 tarih 012631 sayılı yazılarda 4.4003.11000882.37.39 (4.4003.011000882.37.09) ve 4.4003.30169.37.04 (4.4003.010030169.37.09) sicil sayılı dosyalarda işlem gören işyerleriyle ilgili taksitlendirme talebinin kabul edilerek ödeme planlarının yazı ekinde gönderildiği belirtilmiştir. Bu yazılardan dava konusu inşaat işyerinin sigorta tescil kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle sözü edilen yazılar eklenmek, sözleşme konusu inşaatla ilgili işyeri sicil numarası da doğru şekilde bildirilmek suretiyle davacı yüklenicinin dava konusu inşaatla ilgili ödenmemiş ... prim borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı inşaat işyerinin bağlı bulunduğu ... Kastamonu İl Müdürlüğünden sorulmalı, teminat olarak tutulacak bağımsız bölüm sayısı belirlenirken yüklenicinin ... prim borçları da dikkate alınmalıdır. Mahkemece ... borcu yönünden yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan yalnızca eksik ve kusurlu işler bedeli ile ödenmeyen vergi borçlarına karşılık gelen miktarda bağımsız bölümün davalı uhdesinde teminat olarak tutulması doğru olmamıştır.
3- Mahkemece 23 adet bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptâli ile davacı yüklenici adına tesciline karar verilmiş, bu bölümlerden 22"sinin bağımsız bölüm numarası gösterilmiş, 1"inin bağımsız bölüm numarası ise belirtilmeyerek “D Blok güney kısmında yer alan birinci kattaki daire” şeklinde tanımlanmıştır. Yine mahkemece yükleniciye ait 5 adet bağımsız bölümün davalı ... uhdesinde teminat olarak tutulmasına karar verilmiş, 4"ünün bağımsız bölüm numarası gösterilmiş, 1"inin bağımsız bölüm numarası ise belirtilmeyerek “D Blok kuzey kısımda yer alan birinci kattaki daire” şeklinde tanımlanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesine göre hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Tapuda her bir blok için ayrı ayrı kat irtifakı kurulmadığından hükümde blok adı gösterilmesi mevcut tapu kaydına aykırı olduğu gibi, kat ve yön olarak tanımlanan bağımsız bölümlerin kat irtifakında hangi bağımsız bölümler olduğu da anlaşılamamaktadır. Bu haliyle kurulan hüküm açık olmayıp, infazda tereddüt uyandıracak niteliktedir. Mahkemece kurulacak hükmün tapu kaydı ile uyumlu olması, hükümde hakkında hüküm kurulan tüm bağımsız bölümlerin bağımsız bölüm numaralarının açıkça gösterilmesi gerekir. Kurulan hüküm açık olmayıp, infaz sırasında şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan usule uygun bulunmamaktadır.
4- Hüküm fıkrasının B.g maddesinde 49.111,32 TL nispi vekâlet ücretinin davalı belediyeden alınarak davacı yükleniciye verilmesine karar verilmiştir. Vekâlet ücretinin, davacı yüklenici adına tesciline karar verilen 23 adet bağımsız bölümün keşif sonucu bilirkişilerce belirlenen toplam değeri (1.002.044,00 TL) üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Vekâlet ücreti, harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanır. Dava değerinin harçlandırılmayan ya da harcı ikmal olunmayan kısmı vekâlet ücreti hesabında dikkate alınamaz. Dava dilekçesinde dava değeri 80.000,00 TL olarak gösterilmiş, harç da bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Keşif sonucu belirlenen değere göre davacı yanca harç ikmali yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece 80.000,00 TL dava değerinin ne miktarının kabul, ne miktarının reddedildiği belirlenerek kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava değerinin harcı tamamlanmayan kısmının da vekâlet ücreti hesabında dikkate alınarak davacı lehine fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi, vekille temsil edildiği halde reddedilen kısım üzerinden davalı lehine ise vekâlet ücreti verilmemesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle asli müdahil vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4). bentlerde yazılı nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.