Esas No: 2022/2030
Karar No: 2022/4398
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2030 Esas 2022/4398 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2030 E. , 2022/4398 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.02.2013 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.10.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edilen 1093 (121) parselin içinde bulunduğu alanda Seyhan Belediyesince yapılan 37 No'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesinden sonra bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ile dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale ihya isteğinin kısmen kabulüne dair verilen ilk karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22.11.2012 tarihli ve 2011/11339 Esas, 2013/13445 Karar sayılı ilamı ile "... taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesi doğru olmadığı..." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 23.05.2014 tarihli ve 2014/3757 Esas, 2014/6840 Karar sayılı ilamı ile "…..Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tamamen yerine getirilmemiştir..." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.01.2021 tarih, 2020/2539 Esas- 2021/98 Karar sayılı ilamı ile "... dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.'' denilerek bozulmuştur..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; anılan bu husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının;
1) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "Davacı tarafından yapılan 1.342,50 TL yargılama giderinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine,
2) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "Davalı ... Belediyesi tarafından karşılanan yargılama giderinin üzerine bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine,
3) Altıncı bendinin çıkarılarak yerine "Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanan 158,00 TL yargılama giderinin üzerine bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine,
4) Sekizinci bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.