Esas No: 2021/1476
Karar No: 2021/4944
Karar Tarihi: 21.04.2021
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1476 Esas 2021/4944 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki iddianamenin iadesine dair Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/10/2019 tarihli ve 2019/479 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2019 tarihli ve 2019/1043 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/01/2021 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler
1- Şüpheli hakkında, 17/09/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 tarihli, 2019/29703 soruşturma, 2019/10011 esas ve 2019/7715 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı TCK’nın 191/1,53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önce Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2015 tarihli ve 2015/549 esas, 2015/936 sayılı kararı ile, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı niteliğinde olduğu, 5 yıllık denetim süresi içerisinde 17/09/2019 tarihinde uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edildiği, şüphelinin bu eyleminin ihlal kapsamında olduğunun belirtildiği,
2-Denizli 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2019 tarihli ve 2019/479 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile; “TCK 191/5 maddesi uyarınca erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın alması, kabul etmesi, bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde 4. fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılacağı ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, bu nedenle kişi hakkında TCK’nın 191/5 maddesi hükmü uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından denetim ihlali nedeniyle denetim dosyasının kapatılarak mahkemeye durumun ihbarının sağlanması gerekirken şüpheli hakkında kamu davası açıldığı” gerekçesiyle CMK’nın 170/2 ve 174/1-a maddeleri uyarınca iddianamenin iadesine karar verildiği,
3- Cumhuriyet savcısı tarafından iddianamenin iadesi kararına itiraz edildiği,
4- İtirazı inceleyen mercii Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 05/11/2019 tarihli ve 2019/1043 değişik iş sayılı kararı ile; “itirazın reddine” kesin olarak karar verildiği,
5- Dosya arasında bulunan karar incelendiğinde, sanık ... hakkında Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/04//2015 tarihli ve 2014/275 esas, 2015/316 sayılı kararı ile, 02/02/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı TCK 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle getirilen değişiklikler nazara alınarak 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, karar verildiği, kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/09/2019 tarihli ve 2019/29703 soruşturma, 2019/10011 esas, 2019/7715 sayılı iddianamenin iadesine dair Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2019 tarihli ve 2019/479 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/11/2019 tarihli ve 2019/1043 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında 02/02/2014 tarihinde işlediği aynı nitelikteki eylemi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/04/2015 tarihli ve 2014/275 esas, 2015/316 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın 17/09/2019 tarihli eyleminin, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğundan bahisle iddianame düzenlendiği, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nce TCK"nun 191/5. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetim ihlali nedeniyle denetim dosyası kapatılarak ihlal konusunda mahkemeye bildirimde bulunulması gerektiği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, itiraz üzerine Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2019 tarihli kararı ile, incelemeye konu suçun, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği iddia edilen aynı neviden suç yönünden ayrı bir dava açılması gerekirken, birleştirme talepli olarak dava açılamayacağından bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de,
28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici madde 7/2"nin "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmünü âmir olduğu üzere, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, kovuşturma aşamasına geçilmiş ise artık kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği için zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, bahsedilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5237 sayılı Kanun"un 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği için denetim süresinin hukuki statüsü, aynı maddede düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi olacağı ve denetim süresinde işlenen suçların ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilemeyeceği nitekim benzer bir konuya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da "6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği.. Bu kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen.... ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Bursa 2. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmelidir... ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmelidir. Bu durumda ikinci suç bakımından 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacaktır." şeklinde belirtildiği,
Bu itibarla somut olayda Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesi kapsamında verilmiş zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu cihetle, bu kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı birleştirme talepli olarak kamu davasının açılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, itirazın anılan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/11/2019 tarihli ve 2019/1043 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli .... hakkında, 17/09/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 tarihli ve 2019/29703 soruşturma, 2019/10011 esas, 2019/7715 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2019 tarihli ve 2019/479 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, “iddianamenin iadesine” karar verildiği, iade kararına itiraz edilmesi üzerine Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2019 tarihli ve 2019/1043 değişik iş sayılı kararı ile “itirazın reddine” karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında 02/02/2014 tarihinde işlediği aynı nitelikteki eylemi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 tarihli ve 2014/275 esas, 2015/316 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın 17/09/2019 tarihli eyleminin, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğundan bahisle iddianame düzenlendiği, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesince TCK"nın 191/5. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetim ihlali nedeniyle denetim dosyası kapatılarak ihlal konusunda mahkemeye bildirimde bulunulması gerektiği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, itiraz üzerine Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2019 tarihli kararı ile, incelemeye konu suçun, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği iddia edilen aynı neviden suç yönünden ayrı bir dava açılması gerekirken, birleştirme talepli olarak dava açılamayacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de,
28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7.maddenin 2.fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." amir hükmü karşısında; bu Kanun yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, kovuşturma aşamasına geçilmiş ise artık kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği için zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 5237 sayılı TCK’nın 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği için denetim süresinin hukuki niteliğinin, aynı maddede düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi olacağı ve aynı hukuki sonuçları doğuracağı, denetim süresinde işlenen suçların ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilemeyeceği,
Her ne kadar iddianamede bahsi geçen Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2015 tarihli ve 2015/549 esas, 2015/936 sayılı kararı sanık ... hakkında değil Efkan Aşık isimli bir başka sanık hakkında verilmiş ise de, sanık ... hakkında Denizli ./..
12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/04/2015 tarihli ve 2014/275 esas, 2015/316 sayılı kararı ile, 02/02/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı TCK 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle getirilen değişiklikler nazara alınarak 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, karar verildiği, kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/04/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesi kapsamında verilmiş zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, bu kararın 09/07/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı birleştirme talepli olarak kamu davasının açılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilerek, ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, bu durumda ikinci suç bakımından 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacağı, anlaşıldığından; mercii Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2019 tarihli ve 19/1043 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.