Esas No: 2021/4240
Karar No: 2022/4557
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4240 Esas 2022/4557 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4240 E. , 2022/4557 K.Özet:
Mahkeme kararı ecrimisil davasına ilişkindir. Davacı, davalının uzun yıllar kira bedeli ödenmeksizin kullandığı dükkan için geriye doğru 5 yıllık dönem için toplam 108,000 TL ecrimisil talep etmiştir. Davalı ise dükkanı şirketin kullandığını ve kendisinin şirketin küçük bir hissesine sahip olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak davalıdan 12,184 TL ecrimisilin davacıya verilmesi kararı vermiştir. Ancak davalının haksız kullanımda bulunduğunun ispatlanamaması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 259. maddesi: Haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerektiğini belirtir.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 338. maddesi: Haksız işgal nedeniyle yapılan tazminat davalarına ilişkin hükümleri düzenler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07/10/2013 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I.DAVA
Davacı vekili, davacının hissedar olduğu 2744 ada 8 parsel üzerinde kain dükkanın davalı tarafından uzun yıllar kira bedeli ödenmeksizin kullanıldığını, ihtarname gönderilmesine rağmen taşınmazın boşaltılmadığını belirterek dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için toplam 108.000,00TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili, davalının dava konusu taşınmazda kiracı olmadığını, ... Gıda Tekstil Turizm Elektrik Elektronik ve Gaz Hizmetleri Ticaret Elektronik Anonim Şirketinin taşınmazı kullandığını, davalının şirketin ilk yıllarında küçük bir hisse alarak ortak olduğunu, ilerleyen yıllarda da şirket çalışanı olarak faaliyet gösterdiğini, davalının kendi adına kullanımı olmadığını belirtmiş, diğer yandan zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, "bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın 22.03.2008-17.09.2009 tarihleri arasında getireceği ecrimisilin 24.367,00TL olduğu, davacının bu tarihler arasındaki hisse miktarının 1/2 olması ve taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanılması nedeniyle davacı hissesine düşen 12.184,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
IV.TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Hükmü, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmişlerdir.
2.Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, 25.06.1992 tarihli kira akdi uyarınca taşınmazın diğer hissedarlarından ...'nun dava konusu dükkanı ... Gıda Tekstil Turizm Elektrik Elektronik ve Gaz Hizmetleri Ticaret Elektronik Anonim Şirketine kiraya verdiğini, şirketin 1992-2010 yılları arası dava konusu yerde faaliyet gösterdiğini, husumetin şirketin çalışanı olan davalıya yöneltilmesinin haksız olduğunu, usulsüz ve fahiş miktarlı kıymet takdirine dayanılarak kısmi kabul kararı verildiğini, kısmi kabule göre yapılan karar ve ilam harcı hesaplamasının da hatalı olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık bir dönem için ecrimisil hesaplanması gerektiğini dile getirmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
3.2.Hukuki Sebep
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
3.3.Değerlendirme
3.3.1. Katılma yolu ile hükmü temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.
3.3.2. Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu dükkanı kiracı olarak kullanan davalının kira bedelini ödemediğini, davacının kayınbiraderi olması nedeniyle de biriken kira bedellerini tahsil etmekte zorluk yaşandığını belirterek dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık kira bedelinin tahsilini istemiş ise de; yargılama sırasında davalı ile aralarında herhangi bir kira akdi olmadığını dile getirmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; tarafların da kabulünde olduğu üzere ecrimisil talep edilen dönem itibariyle davacı ile davalı arasında herhangi bir kira akdi bulunmadığı, davalının kiracı şirkette şirketin çalışanı olarak görev aldığı, bizzat kendi adına dava konusu taşınmazı kullanmadığı sabittir.
03.11.2015 havale tarihli inşaat ve hukukçu bilirkişi raporunda; dava konusu dükkanı ... Gıda Tekstil Turizm Elektrik Elektronik ve Gaz Hizmetleri Ticaret Elektronik Anonim Şirketinin işyeri olarak kullandığı, davalının 2001 yılına kadar şirkette hissedar olduğu ancak 2001 yılından sonra eşi ...'in şirketin ortağı olduğu, 14.11.2010 tarihinde şirketin taşınmazı tahliye ettiği, davalının ecrimisil talep edilen dönemde şirket ortağı olmamasına rağmen eşinin yüzde 5 ortak olduğu ve davalının da fiili olarak şirkette sorumluluk yüklendiği belirtilerek davalı aleyhine ecrimisil miktarı hesaplanmış; mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak dava kabul edilmiştir.
Ancak ecrimisil talep edilebilmesi için, davalının haksız kullanımda bulunduğunun ispatı gerekmektedir. Davacı taraf, davalının bizzat kendi adına taşınmazı kullandığını ispatlayamadığından, eşi ...'in şirkette ortak olması ve davalının da bu şirkette fiili sorumluluk yüklenmiş olması gerekçe gösterilerek davanın kabulü doğru olmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
V.SONUÇ
Yukarıda (3.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (3.3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.