Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5142 Esas 2012/7990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5142
Karar No: 2012/7990
Karar Tarihi: 20.12.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5142 Esas 2012/7990 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen istirdat ve tazminat davası sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Ancak temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşılmış ve reddedilmiştir. Davacılar vekili ise, avans faizi istemi ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle ilgili olarak temyiz dilekçesi vermiştir. Mahkeme, faiz hesaplaması konusunda yanlış karar vermiştir. Ayrıca, davacıların iki ayrı davası olduğu için her dava için ayrı ayrı vekâlet ücreti ve yargılama giderleri belirlenmesi gerektiği, ancak tek dosya varmış gibi karar altına alındığı için hatalı olduğu belirtilmiştir. Birleşen davada davalı şirketi temsilcisi Mustafa Konuş'un temsil ettiği, ancak mahkemede temsil edilmediği unutulduğu için davacılar lehine verilen vekâlet ücreti de yanlış karar olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İstirdat davası konusunda herhangi bir kanun maddesi açıklanmamıştır. Ancak, faiz hesaplaması konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi ve avans faizi konusunda Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi referans olarak gösterilmiştir. Ayrıca, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 23. maddesi ve avukatlık ücretleri ile ilgili yönetmeliklere atıfta bulunulmuştur.
15. Hukuk Dairesi         2012/5142 E.  ,  2012/7990 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve davacının temyiz dilekçesinin süresi içinde, davalının temyiz dilekçesinin süresi dışında verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava istirdat, birleşen dava tazminat istemi ile açılmış, mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı şirket temsilcisi ... 31.10.2011 tarihli dilekçe ile kararı temyiz etmişse de, dilekçenin temyiz defterine kaydının yaptırılmadığı, temyiz harcının da yatırılmadığı, bu şekilde temyiz süresinin geçirildiği anlaşıldığından, davalı şirket temsilcisinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
    Davacılar vekili asıl davada borçlu olmadığının tespiti istemini 26.05.2006 tarihli dilekçe ile istirdata çevirirken en yüksek ticari reeskont faizi isteminde bulunmuştur. Davacılar vekili bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/8 Esas sayılı dava dosyasında da avans faizi istemi bulunmaktadır. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu için davacı tarafın avans faizi istemesi yasa hükümlerine ve aralarındaki ilişkiye göre yerindedir. En yüksek ticari reeskont faizinin de avans faizi olarak değerlendirilmesi gerekir. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde en yüksek reeskont faizi ibaresinin kullanılması gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece taraflar arasındaki ilişki ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesindeki beyanı dikkate alınarak faiz uygulanması gerekirken, yasal faiz ile tahsil kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davacıların iki ayrı davaları bulunmaktadır. Bu durumda her iki dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin belirlenip kabul ve red durumları dikkate alınarak karar altına alınması gerekirken, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin tek dosya varmış gibi karar altına alınması da hatalı olmuştur.
    4-Birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda birleşen davada davalı şirketin vekille temsil edilmediği anlaşılmaktadır. Birleştirme kararından sonra da bu dosyada davalı şirketi temsilcisi Mustafa Konuş temsil etmiştir. Davalı şirketin vekille temsil edilmediği gözden kaçırılarak, davalı şirket yararına vekâlet ücreti verilmesi de yanlış olmuştur.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı şirket temsilcisi ..."un temyiz dilekçesinin reddine, kararın 2, 3 ve 4. bentler uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 20.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara