Esas No: 2022/2343
Karar No: 2022/4568
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2343 Esas 2022/4568 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2343 E. , 2022/4568 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/10/2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın müdahalenin men'i yönünden kabulüne, kal talebi yönünden reddine dair verilen 27/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, maliki olduğu 1870 parsel sayılı taşınmazının kuzey sınırında davalıya ait 1858 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, davalının kendi parseli üzerinde inşaa ettirdiği ahırda 50 adet hayvan beslediğini, hayvanların çevreye yaydığı koku ve pisliğin yaşamını çekilmez hale getirdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve ahırın kapatılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarih, 2015/6018 Esas, 2015/6400 Karar sayılı ilamıyla; "...dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davalının eyleminin komşuluk hukukuna aykırılık oluşturmadığı anlaşıldığından mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına karşı, mahkemece direnilerek davanın kabulüne karar verilmiş olup, direnme kararına karşı davalı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 31.01.2017 tarih, 2016/8567 Esas, 2017/651 Karar sayılı ilamıyla; "...her ne kadar 09.06.2015 tarihli kararımızda yazılı gerekçelerle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de; yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmede bozma kararımızın yanılgılı değerlendirmelere dayandığı ve mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmış ve bu kez kararın aşağıda yazılı nedenlerle değişik bozulmasına karar verilmiştir. Şöyle ki; Dava komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içinde bulunan ilçe tarım müdürlüğü, il özel idaresi vs. yazıları ve alınan raporların incelenmesinde; davalının ahırının davacı evine çok yakın yapıldığı ve beslediği hayvan sayısı da dikkate alındığında çevreye koku, sinek vs. yayarak tahammül sınırını aşan nitelikte zarar vereceği tespit edilmiş ve keşif sonucu alınan 21.05.2014 tarihli Çevre Mühendisi bilirkişi raporunda alınması gereken önlemler belirlenmiştir. Mahkemece mahallinde çevre, ziraat, inşaat mühendisi ve mahalli bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak alınacak önlemlerle davacının maruz kaldığı zararın giderilip giderilemeyeceği tespit edilmeli, giderilmesi mümkün değil ise şimdiki gibi müdahalenin önlenmesi ve kal'e karar verilmeli, alınacak önlemlerle zarar giderileceği tespit edilmesi halinde hüküm kısmında davalının alacağı tüm önlemler tek tek belirtilerek infaza elverişli hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu kez bu nedenle bozulması gerekmiştir...." gerekçesiyle Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarih, 2015/6018 Esas, 2015/6400 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine; Uşak ili, Banaz ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 1858 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'ın Fen Bilirkişisi ...'un 18/06/2019 tarihli bilirkişi raporlarında saptanan 1858 parsel maliki tarafından krokide C1 harfi ile gösterilen kagir ahırda davadan önce ve sonra 30 dan fazla büyükbaş hayvan beyleyerek komşusu 1870 parsel maliki davacıya davalının hayvanlarının ve gübrelerinin ağır koku yayması, normalden fazla sineklerin oluşmasına ve insanı rahatsız edecek şekilde büyükbaş hayvanın sesinin davacıyı rahatsız etmesi sebebiyle davacının müdahalenin önlenmesine yönelik davasının kabulüne, besihanenin kapatılması yönündeki talebin reddine, bir kısım önlemler ile zararın giderileceğinin tespitine, karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Her ne kadar mahkemece, davacının kal talebi yönünden davanın reddine dair hüküm kurulduğundan bahisle, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş ve hüküm kurulurken davalının aleyhine olacak şekilde vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine denilmiş ise de; davacının müdahalenin meni ile birlikte kal talebi olduğu ve mahkemece, müdahalenin meni yönünden davanın kabulüne karar verilirken davalı aleyhine bir takım yükümlülükler yüklenerek, alınacak önlemler sonucu kal kararı verilmesine gerek olmadığının belirlenmiş olduğu, başka bir deyişle kal kararı yerine davalıya bir takım önlemlere uyma yükümlülüğü getirilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davacının taleplerinin bir kısmının değil tamamının kabul edildiği nazara alınmalı, bu nedenle de davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemelidir.
Ayrıca, hükmün 4 numaralı bendinde yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve devamında “davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,” şeklinde hüküm kurulmuş olmasına rağmen, 5 numaralı bentte “Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,” denilmek suretiyle yargılama gideri hususunda çelişkili bir durum yaratıldığı anlaşılmış olup, aleyhine hüküm kurulan davalı tarafın yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması ile yetinilmesi gerekirken davalı tarafın yaptığı bir yargılama gideri bulunmadığından bahisle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair çelişki doğuracak şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru olmamıştır.
Bu hususlar bozma nedeni oluşturmakta ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5. ve 7. bentlerin tamamının hükümden çıkarılması suretiyle HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 5 numaralı bendi ile 7 numaralı bendinin tamamının hükümden çıkarılmasına, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.