Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2449 Esas 2012/7952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2449
Karar No: 2012/7952
Karar Tarihi: 18.12.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2449 Esas 2012/7952 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/2449 E.  ,  2012/7952 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl dava eser sözleşmesi ilişkisi sebebiyle ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı, karşı dava ise işin eksik ve ayıplı yapılması sebebiyle fazla ödemenin istirdadı, uğranılan zararların giderilmesi ve borçlu bulunulmadığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, davalı-k.davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yanlar arasında imzalanan 04.02.2007 tarihli sözleşme ile davalı-karşı davacıya ait otelde sıcak su kalorifer kazanı, buhar kazanı, ön ocak sistemi, toz kömür yakma sistemi, toz ve kurum tutucu siklon, silindirik duşlu baca filtresi ile kömür besleme ve dağıtım elevatör sisteminin yapımı konusunda sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin bedeli 63.000,00 TL +KDV olup davacı-karşı davalı tarafından bu sözleşmeye dayanılarak 22.000,00 TL asıl alacak 2.029,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.029,50 TL alacak üzerinden ilâmsız icra takibi yapılmıştır. Sözleşmenin 4. maddesinde 2 ve 5 yıllık garanti süreleri konulmuştur. Sevk irsaliyesine göre teslim tarihi 08.07.2007 olup, iş sahibinin 27.03.2008 tarihli itirazının garanti süresi içinde olduğu gibi dava dilekçesinden de yüklenici tarafından iş bedelinin ödenmesinin talep edilmesi üzerine iş sahibi işin ayıplı olduğunu ileri sürerek itiraz etmesi sonucu süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Eser sözleşmelerinde aksi kararlaştırılmamış ise yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için işi sözleşme ve ekleri, teknik şartname, varsa projesi ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi gereklidir. Yüklenicinin özen borcu ve ihbar yükümlülüğünün sonucu olarak dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi gereğince işin yapılacağı yerin, çevre koşullarının ve somut olayda olduğu gibi baca yüksekliğinin yeterli olmaması halinde iş sahibini uyarmak mecburiyeti olup yapmadığı takdirde bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır.
    Yine kusur halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen aynı Kanun’un 360. maddesinde yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde iş sahibinin eseri kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, ayıbın belirtilen derecede olmaması halinde iş sahibinin bedel tenzili ve eğer o işin ıslahı büyük bir masrafı gerektirmezse yükleniciyi onarıma zorlayabileceği, yine kusuru varsa zarar ve ziyan da isteyebileceği hükmü getirilmiştir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince hükme esas alınan makine mühendisinin rapor ve ek raporunda kazan kurulan yerin kazan dairesi için uygun olmadığı, baca yüksekliğinin çevre binalardan dolayı yeterli olmadığı belirtilmiş ve yüklenici tarafından yapılan kazanın sökülü olup bir ilkokula verildiği, ancak kullanılmadığı belirlenmiş olmasına rağmen az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılmadığından yeterli kabul edilmesi mümkün değildir.
    Bu durumda mahkemece öncekiler dışında yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişiler marifeti ile mahallinde ve kalorifer kazan teşkilatı üzerinde keşif ve inceleme yapılarak davacı-k.davalı yüklenicinin sözleşme ve ekleri, teknik şartnamesine varsa proje ile iş sahibinin yapılacak işten beklediği amaca uygun olarak eseri tamamlayıp teslim edip etmediği, ihtilâfın garanti süresi içinde ortaya çıkıp iş sahibinin süresinde ayıp ihbarında bulunduğu da gözetilerek varsa ayıbın niteliği eserin reddini ve bedelden tenzil ile onarımı gerektirip gerektirmediği ve bunların miktarı ile Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi hükmünce yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması da dikkate alınarak hak edilen iş bedelinin hesaplattırılması, yapıldığı kanıtlanan ödemeler de düşülerek asıl ve karşı davalarda sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-k.davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine,18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara