Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/533 Esas 2012/7808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/533
Karar No: 2012/7808
Karar Tarihi: 12.12.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/533 Esas 2012/7808 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu dava, bir temlik alacaklısının dava dışı taşerondan alacağı olan iş bedeli için açtığı ilâmsız icra takibine davalı yüklenicinin itirazı ile ilgilidir. Davalı yüklenici, taşeronla imzaladığı sözleşme ile işi devretmiş ve alacaklı da davalıdan olan alacağının bir bölümünü temlik almıştır. Ancak davalı yüklenici, temlikname tebliğine rağmen itirazda bulunmamıştır. İbraname sıhhati konusunda gerekli incelemeler de yapılmamıştır. Mahkemece davalının temlike vakıf olduğu zaman ibranameden bahisle itirazda bulunmaması, ibranamenin adi yazılı biçimde düzenlenmesi ve temlik edenin beyanının alınmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay, bu gerekçelerin yeterli olmadığına, işin esasına girilerek temlik tarihi itibariyle davalının borcu olup olmadığının saptanması gerektiğine hükmetmiştir. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi uyarınca borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene karşı dahi ileri sürebilir.
15. Hukuk Dairesi         2012/533 E.  ,  2012/7808 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, temlik alacaklısı tarafından açılmış olup, dava dışı taşeron ile davalı yüklenici arasındaki eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı yüklenici ile dava dışı taşeron arasında imzalanan 26.10.2009 tarihli taşeron sözleşmesi ile davalı yüklenici, üstlendiği ... İlköğretim Okulu İkmâl İnşaatı Yapımı işini dava dışı taşerona devretmiştir.
    Taşeron ... Noterliği’nce düzenlenen 26.04.2010 tarih 14431 yevmiye nolu temlikname ile yükleniciden olan alacağının 350.000,00 TL’lik kısmını davacıya temlik etmiş, temlikname 30.04.2010 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalının temlikname tebliğine rağmen buna bir itirazı olmamıştır. Aleyhine yapılan icra takibi üzerine 07.04.2010 tarihli ibraname başlıklı belgeye dayanarak o tarih itibariyle taşerona borcu kalmadığını ileri sürüp icra takibine itirazda bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan faturanın 21.07.2010 ve ... Şubesi’nin 04.05.2011 havale tarihli yazısı ve ekindeki fotokopilerine göre çeklerin ibranameden sonraki 15.07.2010, 22.07.2010, 30.05.2010 tarihlerini taşıdıkları anlaşılmaktadır.
    818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi hükmünce borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene karşı dahi ileri sürebilir ise de; somut olayda davalı yüklenici temliknamenin kendisine tebliğine rağmen bu şekilde bir itirazda bulunmamıştır. İbraname adi yazılı biçimde düzenlendiği gibi, sıhhati konusunda da gerekli incelemeler de yapılmamıştır.
    Bu durumda mahkemece davalının temlike vakıf olduğu zaman ibranameden bahisle itirazda bulunmaması ibranameden sonraki tarihli temlik edenin düzenlediği fatura ve davalının keşide ettiği çekler mevcut olması ve adi yazılı ibranamenin her zaman düzenlenmesi de mümkün bulunduğundan dava dışı temlik edenin beyanı da alınıp, ibranamenin onun tarafından verilip verilmediği de belirlenip işin esasına girilerek temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik edene borcu bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara