Esas No: 2022/3535
Karar No: 2022/4607
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3535 Esas 2022/4607 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3535 E. , 2022/4607 K.Özet:
Davacılar, miras bırakanın borçlu olduğunu ve mirasın hükmen reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Ancak davalılar temyiz etmişlerdir. Yargıtay kararı ile davanın görülmesine devam edilmiştir. Temyiz taleplerinden davacıların temyiz talepleri reddedilmiştir. Ancak davalıların temyiz talepleri kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir:
- TMK'nin 605/2. maddesi: Mirasın hükmen reddi için ölüm tarihinde miras bırakanın borçları tespit edilmiş olmalıdır.
- TMK'nin 606. maddesi: Miras reddi davası için belirlenen zamanaşımı bu davada uygulanmaz.
- TMK'nin Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39/2. maddesi: Mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin sunulması zorunludur.
- HMK'nın 307. maddesi: Feragat, davacının talepten vazgeçmesidir.
- HMK'nın 309. maddesi: Feragat ve kabul dilekçe veya sözlü olarak yapılabilir. Kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili, davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 23.05.2008 tarihinde vefat eden muris ...’ün terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
1- Davacılar vekilinin temyizi yönünden;
a) Davacı tarafın adli yardım talebi, 23.07.2014 tarihli tensip tutanağının 7 nolu ara kararında kabul edilmiştir. HMK’nın 335/3. maddesindeki; “Adli yardım, hüküm kesinleşinceye kadar devem eder.” düzenleme karşısında mahkemenin 21.04.2022 tarihli davacılar vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair EK KARARIN KALDIRILMASINA, temyiz taleplerinin incelenmesine,
Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz talebinin REDDİNE,
2- Davalı ... vekili, davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili, davalı ... vekili temyizi yönünden;
6100 sayılı HMK'nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Fergat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davacı ...’ün (Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/180-337 E. K. sayılı kararıyla ismi ve soy ismi ... olmuştur.) 06.01.2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiği anlaşıldığından mahkemece bu hususta bir karar verilmelidir.
Davacı ...’ün (Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/180-337 E. K. sayılı kararıyla ismi ve soy ismi ... olmuştur.) yargılama sırasında reşit olduğu anlaşıldığından Av. ...’a verdiği mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin temin edilmeden hüküm verilmesi de doğru değildir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalılara ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, murisin 23.05.2008 tarihi itibariyle tapuda gayrımenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin 23.05.2008 tarihi itibariyla borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Ayrıca, TMK’nin 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadıkları da araştırılmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 21.04.2022 tarihli ve 2014/452 Esas, 2016/93 Karar sayılı temyiz talebinin yapılmamış sayılmasına dair EK KARARIN KALDIRILMASINA, temyiz incelemesi sonucu açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.