Esas No: 2022/2040
Karar No: 2022/4614
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2040 Esas 2022/4614 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2040 E. , 2022/4614 K.Özet:
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, davalılar ... Belediyesinin yaptığı imar uygulaması nedeniyle kadastro parselinin kaybolduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. İdari yargı yerince yapılan imar uygulaması iptal edilmiş ve imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Mahkemece davanın açıldığı tarihte davacının kadastral parselin ihyasını talep etmeye haklı olduğu belirtilmiştir. Ancak, davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir. Hüküm sonucunda yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalılar tarafından tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesi
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/06/2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/09/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, ... Köyü 1178 sayılı kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 37 no'lu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1178 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisinde de ... Köyü 4944 ada 2, 3, 4, 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 23.05.2014 tarihli, 2014/9327 Esas, 2014/6842 Karar sayılı ilamı ile "... idare mahkemesi tarafından verilen imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu idari işlemle oluşmuş tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, sicil kayıtlarının iptal edilen uygulama öncesine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sıkıntılar kesinleşen yargı kararları doğrultusunda ilgili idarece yeniden yapılacak imar düzenlemeleriyle çözümlenebilir ancak, bu güçlük ve sıkıntılar gerekçe yapılmak suretiyle yolsuz tescilin korunamayacağı da kuşkusuzdur..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalılar ... vekili, ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 02.03.2020 tarih, 2018/1312 Esas, 2020/2454 Karar sayılı ilamıyla; ''... 3194 sayılı Yasaya eklenen bu hüküm gereğince dava konusu uyuşmazlığın, idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.'' şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
1-Yargılama giderine ilişkin 3. paragrafın hükümden çıkarılmasına, yerine '' Davacı tarafından yapılan 4.873,07 TL yargılama giderinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine'' ibaresinin eklenmesine,
2- Vekalet ücretine ilişkin 4. paragrafın çıkarılmasına ve yerine ''Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine'' ibaresinin eklenmesine,
hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.