Esas No: 2012/621
Karar No: 2012/7779
Karar Tarihi: 11.12.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/621 Esas 2012/7779 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-k.davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat ... ile davalı-k.davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı eksik ve kusurlu işler bulunduğunu belirterek davanın bunlara ilişkin kısmının reddine karar verilmesini istemiş, karşı davasında, eksik ve kusurlu işler ile nefaset bedeli, gecikme cezası ve munzam zarar karşılığı alacaklarının tahsilini istemiş, mahkemece asıl davada, dava açıldıktan hemen sonra ödenen 500.000,00 TL bölüm için karar verilmesine yer olmadığına, kalan alacağın tahsiline, karşı davanın ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasında imzalanan 27.04.2007 tarihli sözleşmede davalıya ait beş adet villanın 1.534.270,00 TL + KDV bedelle ve ikinci maddede belirtilen koşullarda inşa olunması, 11.06.2007 tarihinde imzalanan sözleşme ile de 35.000,00 TL + KDV bedelle ilave imalâtın yapılması kararlaştırılmıştır. Asıl sözleşmeye göre işin süresi yapı ruhsatının tebliğinden itibaren 180 gündür. Bu sürede inşaatların tamamlanamaması halinde teslim Edilmeyen her gün için 1.500,00 TL ödenmesi yüklenici tarafından kabul edilmiştir (Sözleşme 24. md.). Sözleşmenin 21. maddesinde de, kabule uygun bulunmayan noksan ve kusurların tutanakla tespit edileceği, tamamlanması için 20 gün süre verileceği, bu sürenin gecikme cezasına tabî olmayacağı hükmüne yer verilmiştir. Temel ruhsatının 07.05.2007 tarihinde davacıya verildiği, 180 günlük inşaat yapım süresinin bu tarihe eklendiğinde inşaatın 03.11.2007 tarihinde tamamlanması gerektiği halde davacının 12.02.2008 tarihli ihtarla anahtarların teslim alınmasını istemesi üzerine davalı, 15.02.2008 tarihinde ihtirazî
kayıtla anahtarları teslim almıştır. Davalı iş sahibi her ne kadar anahtarlar teslim alınmış ise de inşaatlarda çok miktarda eksik ve kusur bulunduğu için kabul edilemeyecek nitelikte olduğunu belirterek karşı davasında bunların ödenmesi ile gecikme tazminatı talebinde bulunmuştur. Yüklenici de davasında, sözleşme dışı fazla imalât yapıldığını iddia etmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, inşaat yasağı nedeniyle 38 gün süre uzatımı gerekeceğini kabul etmiş ise de fazla imalât konusunda inceleme yapılmış değildir. Gerçekten fazla imalât bulunması halinde bunların inşaat yapım süresine etkisinin incelenmesi, süreyi etkilerse teslim tarihinin buna göre hesaplanması gerekir. Öte yandan az yukarıda değinilen sözleşmenin 5.2. maddesinde, kabulde saptanacak eksik ve kusurlu işler için 20 gün ek süre verileceği ve bu süre için ceza kesilmeyeceği kararlaştırıldığına göre bu sürenin de eksik ve kusuru giderilmesi için saptanan 60 günlük süreden düşülmesi gerekir. Bu hususlar bilirkişilerce incelenmediğinden raporun yeterli olduğu kabul edilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişilerce mahalinde keşif yapılarak yüklenicinin sözleşme dışı fazla imalât iddiasını inceletmek, varsa yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla bedeli hesaplattırılarak asıl davada kabul etmek, ayrıca fazla imalâtın inşaat yapım süresine etkisi bulunarak bu miktar süreyi inşaat yapım süresine eklemek, yine sözleşmenin 5.2. madde uyarınca 20 gün cezasız süre de gözetilerek böylece bulunacak teslim süresinden 15.02.2008 tarihine kadar geçen dönem için karşı davada gecikme cezasını hesaplatmak, böylece alınacak ek rapora göre hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle verilen karar bozulmalıdır.
Kabule göre de asıl davada her iki sözleşmenin toplam bedelinden, ödemelerin mahsubu sonucu davacının 551.729,00 TL bakiye alacağı kaldığı halde, dayanağı gösterilmeden 557.638,60 TL"ye hüküm kurulması da doğru olmadığı gibi, davanın açılmasından sonra alacağın bir kısmının ödenmiş olması nedeniyle davacı ve karşı davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesi uyarınca vekâlet ücreti hesaplanması gerekirken, yanlış değerlendirme ile tarifenin 12. madde hükmüne göre vekâlet ücreti verilmiş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 900,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.