Esas No: 2012/2602
Karar No: 2012/7747
Karar Tarihi: 10.12.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2602 Esas 2012/7747 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davalılardan ... Tekstil San. ve Tur. Tic. A.Ş. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı şirket hakkındaki davanın ise husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Davacı vekili, davalılardan ... A.Ş. tarafından verilen kumaş siparişine uygun bir biçimde kumaşları ayıpsız şekilde davalı şirketlere teslim ettiğini ve bakiye 33.993,66 TL iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı şirketlerden ... A.Ş. ile davacı arasında akdî ilişki kurulduğunu, ... A.Ş. ile davacı arasında eser sözleşmesi yapılmadığını ve bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yüzünden reddi gerektiğini; diğer davalı hakkındaki davada da; davalı tarafından boyama işi de yapılarak teslim edilen kumaşların kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğunu bildirmiş ve davanın bu sebeple reddini talep etmiştir.
Davacı şirket tarafından 11.05.2006 tarihinde ... A.Ş.’ye bedeli uyuşmazlık konusu olan işle ilgili teklifte bulunmuş; davalı ... A.Ş."ce de teklifin 4, 5, 10, 12 ve 13.
maddeleri dışında kalan kapsamının onandığı bildirilmiştir. Ancak, dava dosyası kapsamındaki sevk irsaliyeleri, ihtarnameler ve faturalar birlikte incelendiğinde; davalı şirketlerin birlikte iş sahibi; davacının ise, yüklenici oldukları sonucuna varılmaktadır. Dava dosyası kapsamına sunulan “satış sözleşmesi” başlıklı belge de davacı yüklenicinin 10.200 metre kumaş üretip boyamak suretiyle davalılara teslim edilmesi işini yüklendiği anlaşılmaktadır. Bu miktardaki kumaşlardan davalılarca, kaç adet gömlek üretildiğine ilişkin ... A.Ş. tarafından davacıya gönderilen 22.02.2007 tarih ve 05539 yevmiye numaralı ihtarnameden başkaca belge bulunmamaktadır. Bu ihtarnamede ise, 7.000 adet gömlek üretildiğinden sözedilmiş ve bu gömleklerden 588 adedinin yıkama veya ışıkta kalma sonucunda renk verdikleri şikayetleriyle iade olunduğu açıklanmıştır. Bilirkişi raporu incelendiğinde de; incelenen gömlek sayısının kesin olarak bildirilmediği anlaşılmaktadır.
Yanlar arasındaki akdî ilişki, niteliğince somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355-371. maddeleri hükümleri gereğince bir eser sözleşmesidir. Ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme veya yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda BK’nın 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde; iş sahibi, aynı Kanun"un 360. maddesinde kendisine tanınan hakları kullanabilir. BK.’nın 360. maddesi hükmü gereğince eser, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya önemli ölçüde sözleşmeye aykırı olursa, iş sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık az yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, iş sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında ücreti indirebilir; eser kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa, yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Ancak, anılan yasa hükmünde iş sahibine tanınan haklardan hangisini kullanması gerektiği, mahkemece değerlendirilip takdir edilir. Bunun içinde ayıplı olduğu ileri sürülen tüm ürünlerin, somut olayda gömleklerin üzerinde uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulunca inceleme yapılması zorunludur. Somut olayda, tüm gömlekler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi; yapılan incelemelere ilişkin bilirkişi raporları da denetime elverişli değildir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar gözetilerek, öncelikle davacı tarafından davalılara teslim edilen kumaşın ve bu kumaştan üretilen gömlek sayısının tespiti için tarafların tüm delillerinin sorulup toplanması, ayıplı olduğu ileri sürülen tüm gömleklerin üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde keşif yapılarak, varsa ayıplı gömleklerin sayısının ve ayıp derecesinin belirlenmesine ilişkin denetime ilişkin rapor alınması; kabul edilemeyecek derecede ayıplı olan gömleklerin bedelinin istenemeyeceğinin; ancak, davacı yükleniciye iadesi gerektiğinin düşünülmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın çözüme bağlanmasından ibaret olmalıdır.
Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm verilemez. Açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.