Esas No: 2012/2617
Karar No: 2012/7720
Karar Tarihi: 10.12.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2617 Esas 2012/7720 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 22.04.2005 tarihli sözleşmenin 9.2. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin sözleşmenin eki olduğu belirtilmiştir. Davacı, yer tesliminden itibaren 180 gün içerisinde işin geçici kabule hazır hale getirileceğini, ancak; ödenek yokluğu nedeniyle sürenin uzatıldığını ve 2006 yılına işin sarktığını belirterek fiyat farkı alacağının tahsili için bu davaları açmıştır. Uzatılan süre içerisinde düzenlenen 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı ara hakedişlerle 7 numaralı son hakedişte davacının alacağı iş bedelleri hesaplanmış, ancak; bu hakedişlerde süre uzatımı nedeniyle fiyat farkı alacağına yer verilmemiştir. Davacı yüklenici ise ihtirazî kayıt ileri sürmeksizin bu hakedişleri imzalamıştır. Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 40 ve 41. Maddeleri uyarınca, davacı yüklenici tarafından uzatılan süre içerisinde düzenlenen hakedişlere itiraz edilmediğinden hakedişlerin yüklenici yönünden kesinleştiğinin kabulü gerekir. Sözleşmenin eki olan şartname hükümleri HUMK"nın 287, (HMK 193) maddesi hükümlerince delil sözleşmesi niteliğinde olup, mahkemece re"sen dikkate alınması zorunludur. O halde uzatılan süre içerisinde düzenlene 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı ara hakedişlerle 7 numaralı son hakedişi davacı yüklenici tarafından usulüne uygun olarak itiraz edilmediğinden bu hakedişlerin davacı yönünden kesinleştiğinin kabulü ile davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekirken, bu husus gözetilmeden asıl davanın kabulü birleşen davanın ise kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.