Esas No: 2022/3283
Karar No: 2022/4696
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3283 Esas 2022/4696 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3283 E. , 2022/4696 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Taraflar arasındaki çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08/03/2022 gün ve 2021/4498 Esas, 2022/1776 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı vekili, maliki olduğu 154 ada 49 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının üst katının önce davalı ... tarafından daha sonra da davalının kızı diğer davalı ... tarafından mesken olarak kullanıldığını ileri sürerek, davalı ...’in elatmasının önlenmesiyle kendisinden 1.000,00 TL ecrimisilin tahsiline, diğer davalı ...'den ise 2.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ecrimisil istemini 21.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, tarafların akraba olması nedeniyle davalı ...’in davacı adına kayıtlı taşınmazın arsa değerini ödeyerek binanın üst katını yaptırdığını, rızaya dayalı olarak yapıyı kullandıklarını dile getirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ...’in açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verildiği ve davalıların taşınmazda haksız işgalci olduğu gerekçesiyle davalı ...'in elatmasının önlenmesine ve davalı ...'den 9.270 TL, diğer davalı ... 'den 11.000 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.04.2019 gün ve 2018/3232 Esas 2019/3566 Karar sayılı ilamıyla "davalı ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen ve kesinleşen Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2013 tarihli ve 2013/123 Esas, 2013/552 sayılı Kararından ve taraflar arasında görülen ceza yargılamasından, davalıların taşınmazın üst katını davacının rızasına dayalı olarak kullandıkları, iyiniyetli oldukları, ancak davacının şikayeti üzerine davalıların iyiniyetinin son bulduğu, şikayet tarihinden itibaren kullanımın kötüniyetli olduğu gözetilerek bu tarihle dava tarihi arasındaki ecrimisilin karar altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği, kabule göre de; davalıların taşınmazı boşalttıklarını beyan ettiklerine göre, bunun kanıtlanması durumunda elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesinin de isabetsiz olduğu’’ gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.03.2022 gün ve 2021/4498 Esas, 2022/1776 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, bu onama ilamına karşı davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1)-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
(2)- Davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde bulunulduğu takdirde harç gayrimenkulün değeri ile talep olunan tutar üzerinden alınır. Hemen belirtilmelidir ki dava değeri, harçlandırılan değer olup, vekalet ücretinin de harcı tamamlanan bu değer üzerinden hesaplanacağı kuşkusuzdur.
Karar tarihi olan 2020 yılına ait Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7. maddenin ikinci fıkrası, 10. maddenin üçüncü fıkrası ile 12. maddenin birinci fıkrası, 16. maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." şeklindedir.
Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları nitelikleri gereği aynı maddi olgu ve hukuki nedenden kaynaklanmakta olup, aynı davada dava konusu yapılması nedeniyle taşınmazın değeri ile ecrimisil değerinin toplamı üzerinden yatırılan harç miktarı gözetilerek her iki istek yönünden davacı lehine, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından dava açılırken 3.000 TL'si ecrimisil istemine hasredilmek üzere toplam 4.000 TL dava değeri üzerinden harç yatırılmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edildiği, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 21.500,00 TL’ye yükseltilerek bu miktar üzerinden harcın tamamlandığı, elatmanın önlenmesi talebi açısından keşfen belirlenen 63.311.25 TL üzerinden de davacı vekilince herhangi bir tamamlama harcının ikmal edilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi davası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden ecrimisil davasının reddine, davalı ... yönünden ecrimisil davasının kabulü ile, 6.820,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş olup, harçlandırılan dava değeri olan 21.500,00 TL üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretinin, tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kaldığından, kararın verildiği tarih itibariyle geçerli AAÜT'ne göre davacı lehine yalnızca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi isteği yönünden ayrı ecrimisil isteği yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu yönüyle bozulması gerekirken maddi hata sonucu onanmış olduğu, bu defa yapılan incelemede anlaşılmakla karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin 08.03.2022 tarihli onama ilamının kaldırılmasına, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 08.03.2022 gün ve 2021/4498 Esas 2022/1776 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm sonucunun 3. bendindeki "elatmanın önlenmesi talebi yönünden davacı vekili için" ibarelerinin hüküm sonucundan çıkartılılmasına yerine "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden" ibarelerinin eklenmesine, yine hüküm sonucunun 3. bendindeki "ve ecrimisil miktarı üzerinden takdir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin" ibarelerinin hüküm sonucundan çıkartılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.