Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6186 Esas 2012/7451 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6186
Karar No: 2012/7451
Karar Tarihi: 27.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6186 Esas 2012/7451 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıya sözlü anlaşma uyarınca yapılan imalat bedelinin tahsilinin istenmesi üzerine Sulh Hukuk Hakimliği tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Davalı cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, dava konusu olan sözlü anlaşmanın varlığını kanıtlaması gereken davacı, yazılı belge sunamamıştır. Tanık dinlenmesine ilişkin muvafakatı da bulunmadığı için tanık açıklamasıyla sözleşmenin varlığı kabul edilemez. Davalı da sözlü anlaşmayı inkar etmiştir ve dava konusu imalatını kanıtlayamamıştır. Davacının diğer delil olarak yemin deliline de dayanmış olması dikkate alınarak, davacının kanıtladığı imalatı uzman bilirkişice inceletip bedelini hesaplatmak gerekmektedir. Aksi takdirde davanın reddine karar verilmelidir. Sonuç olarak, davalının temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm davalı yararına bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 288, 289 ve 366. maddeleridir ve sözlü anlaşmanın varlığı konusunda yemin teklif edilebileceğini, imalat bedelinin piyasa fiyatlarına göre hesaplanacağını belirtmektedir.
15. Hukuk Dairesi         2012/6186 E.  ,  2012/7451 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, sözlü anlaşma uyarınca taşeron olarak yapılan imalât bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı cevap vermemiş, mahkemece davalının yokluğunda yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 288 ve devamı maddelerince, davadaki talebe göre anlaşmanın varlığını iddia eden tarafın yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Davalının, HUMK"nın 289. madde hükmünce açıkça tanık dinlenmesine muvafakatı bulunmadığından, tanık açıklamasıyla sözleşme ilişkisinin kurulduğu da kabul edilemez. Somut olayda davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmadığından akdî ilişkinin varlığını inkâr etmiş sayılır. Davacı akdî ilişkinin varılğını dava değerine göre yazılı belge ile kanıtlayamadığından ve davalı da temyiz aşamasında verdiği dilekçe ile sözlü anlaşmayı inkâr ettiğinden, mahkemenin tanık anlatımlarına itibarla davanın kabulü yönünde hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki davacı dava dilekçesinde “sair deliller” denilmek suretiyle yemin deliline de dayanmış kabul edileceğinden akdî ilişkinin varlığı konusunda davacının, davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre akdî ilişkinin varlığı kanıtlandığında, davacının kanıtlayabildiği imalâtını uzman bilirkişice inceletmek, yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelini hesaplatarak (BK. 366 md.) hüküm altına almak, aksi takdirde kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmelidir. Bu hususlar gözetilmeden davacı iddası ile bağlı kalınarak ve tanık anlatımlarına itibarla davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara