Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2226 Esas 2012/7415 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2226
Karar No: 2012/7415
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2226 Esas 2012/7415 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu dava, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle ilgilidir. Karar, davalının icra takibine itirazının haklı olduğu sonucuna vararak, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine hükmetmektedir. İcra İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi uyarınca, davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerektiği belirtilmiş ve dava konusu alacağın likid olmaması nedeniyle icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği vurgulanmıştır. Mahkeme kararı, HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: İcra İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi, HMK'nın geçici 3. maddesi, HUMK'nın 438/VII. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2012/2226 E.  ,  2012/7415 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekmektedir. Oysa, dava konusu alacak likid olmayıp yargılama sonucu belirlenebilir niteliktedir. Bu sebeple, davalı icra takibine karşı yapmış olduğu itirazında haklı olduğundan, davacının icra inkâr tazminatına yönelik isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, düşülen yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “asıl alacak miktarının %40"ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” kelimelerinin hükümden çıkartılarak yerine “davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine” kelimelerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara