Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29876 Esas 2021/4018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/29876
Karar No: 2021/4018
Karar Tarihi: 01.04.2021

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29876 Esas 2021/4018 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/29876 E.  ,  2021/4018 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f, 50/1-a, 52/2, 158/1-son, 43/1, 62, 52/4, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
2-Sanıklar ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
3-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f, 50/1-a, 52/2, 158/1-son, 43/1, 62, 52/4, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
4- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ..., ..., ... ve sanık ... ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, sanığın üzerine atılı suçlar nedeniyle uygulanabilecek ceza miktarına nazaran 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nun 318. ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılanın Çorum İlinde ... Manifatura isimli iş yerinin sahibi olduğu, tanık ..."ın ise katılanın oğlu olduğu ve bazen katılanın iş yerinde bulunup satış yaptığı, yine tanık ..."ın 13.01.2008 tarihinde iş yerinde bulunduğu esnada, ... isimli meçhul şüpheli şahsın bu iş yerine gelerek “Amasya İlinden geldiğini, kendi çeklerinin bittiğini, arkadaşlarından aldığı hatır çeki ile 2.250 TL tutarında manifatura almak istediğini” tanık ..."e söylediği, bunun üzerine tanık ..."in babası katılan ..."ı arayıp konuyu anlattığı, katılanın ... isimli kişinin güvenilir olup olmadığı hususunu çevreden ve sanık ..."tan sorduğu, sanık ..."ın bu kişinin güvenilir olduğunu söylemesi üzerine, meçhul şüpheli ... isimli şahsın ibraz ettiği çeki alabileceğini oğlu tanık ..."e söylediği, meçhul şüpheli ... tarafından bizzat katılanın iş yerinde ciro edilen, Z3560355 no"lu, 2.250,00 TL tutarlı, ..."a ait olan suça konu çeki, katılanın oğlu tanık ..."in aldığı ve karşılığında 2.250,00 TL tutarlı manifaturayı meçhul şüpheli ... isimli şahsa verdiği, bu olaydan bir hafta sonra yani 19/01/2008 tarihinde bu kez kendisini ..."ın yeğeni ... olarak tanıtan sanık ...’ın aynı iş yerine geldiği ve aynı usulle mal istediği, tanık ..."in bu şahsa 6.750,00 TL tutarında kumaş verdiği, karşılığında sanık ..."ın, ... adına Akbank Amasya Şubesine ait, 30.03.2008, 30.04.2008 ve 31.05.2008 tarihli olmak üzere ayrı ayrı 2.243,00 TL bedelli suça konu çekleri verdiği, aradan 2-3 gün geçtikten sonra sanık ..."in yine katılanın iş yerine geldiği, tanık ..."e hitaben "Denizli"den ve İstanbul"dan biraz mal aldığını, gelirken Daihatsu marka aracı ile kaza yaptığını, arabayı Çorum Aşağı Sanayide bıraktığını, arabanın 2.500,00 TL masrafının olduğunu, bu kaza olmasaydı alacağı malın parasını peşin vereceğini” söylediği ve yine sanık ...’in katılana ait iş yerinden alışveriş yaptığı, karşılığında Ziraat Bankasına ait ... adına düzenlenmiş 3 adet boş çek verdiği, tanık ..."e hitaben de "bu çekleri sen doldur" dediği, alış veriş karşılığında da tanık ..."in bu çekleri toplam 8.250,00 TL"ye denk gelecek şekilde doldurduğu, Ziraat Bankası A.Ş. Amasya Şubesine ait, 0133584 çek nolu, 30.04.2008 keşide tarihli, keşidecisi ... olan 2.750,00 TL bedelli çek, Ziraat Bankası A.Ş. Amasya Şubesine ait, 0133583 çek nolu, 31.05.2008 keşide tarihli, keşidecisi ... olan 2.750,00TL bedelli çek, Ziraat Bankası A.Ş. Amasya Şubesine ait 0133582 çek nolu, 30.06.2008 keşide tarihli, keşidecisi ... olan 2.750,00TL bedelli suça konu çeklerin sanık ... tarafından ciro edildiği, sanığın satın aldığı malları diğer sanıklar ... ile ...’nun araçlarına yükledikleri, suça konu çekleri olay öncesinde sanık ...’nun kargo ile teslim aldığı, sonrasında çeklerin sahte olduğunun anlaşıldığı, sanık ...’ın alınan ifadelerinde özetle; katılana ait bahse konu iş yerinde kendisini ... olarak tanıtmak suretiyle sahte çeklerle alış veriş yaptığını kabul ettiği, ayrıca bu işi diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte yaptığını belirttiği, sanık ..."nun da suçunu ikrar ettiği, bu şekilde sanıkların üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 19/01/2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ..., sanık ..., sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Katılan beyanı, sanıklar savunması, tanıklar beyanı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’ın, aşamalarda alınan beyanlarında, katılandan sahte çek verilerek, karşılığında kumaş alınması olayı ile ilgisi olmadığını ve atılı suçu kabul etmediğini beyan ettiği ancak diğer sanıklar ... ve ...’nun soruşturma aşamasında alınan beyanlarında, olayı beraber planladıklarını, katılanın oğlu tanık ..."in de, çekin güvenilirliği konusunu sanık ..."ten sorduğunu ifade ettiği, sanık ..."in çeklerin güvenilirliğinin kendisinden sorulduğunu doğruladığı, diğer sanıkların yargılama aşamasında sanık ..."i suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilemeyeceği ve görgüye dayalı bilgiye sahip olmadıklarından dinlenen savunma tanıklarının beyanlarının da hükme esas alınamayacağı, hayatın olağan akışına bakıldığında, gerek katılanın ve gerekse sanıklar Bülent ve Halit"in aynı işi yaptıkları, sahte çek ibrazı ile kumaş vs. eşyaların edinilmesinin tek başına yeterli olmadığı, aynı zamanda usulsüz yollardan edinilen bu eşyaların dağıtım ve satışının da yapılması gerektiği, adı geçen sanıkların ve ... isimli meçhul şüphelinin, sahte çek kullanmak suretiyle elde ettikleri ürünleri il ve ilçelerdeki pazarlarda, ederine veya ederine yakın değerlerde satılması işini üstlendikleri tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, bu haliyle de sanıkların müşterek irade ile birlikte hareket ederek temin ettikleri ve sahte olduğunu bildikleri çekleri, planlı bir şekilde hareket ederek, katılana ait manifaturacı dükkanından manifatura malzemesi satın alımında kullanmak suretiyle haksız menfaat temin ettikleri ve sanıkların üzerine atılı eylemlerin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/01/2018 karar tarihli 2015/962 Esas ve 2018/16 Karar numaralı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde 18/06/2014 tarihinde yapılan değişikliğin ve Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olup, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..., sanık ..., sanık ... ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün A, C, ve E bentlerinden adli para cezasına ilişkin sırasıyla "34.458,00TL", "51.687,00TL" ve "43.072,00TL" ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "1723 gün", "2584 gün", "2153 gün" ve "43.060,00TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hemen Ara