Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4548 Esas 2012/7364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4548
Karar No: 2012/7364
Karar Tarihi: 23.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4548 Esas 2012/7364 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı ile davacı arasında sözlü olarak yapıldığı iddia edilen bir inşaat sözleşmesi nedeniyle açılan alacak davası sonuçlanmıştır. Davacı, davalının kayden maliki olduğu taşınmazda inşaatı yaptığını ancak bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı ise, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi değil, adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunmuştur. Mahkeme, taraflar arasındaki akdi ilişkinin hukuksal niteliğinde sözlü olarak yapılan adi ortaklık sözleşmesi olduğunu kabul etmiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinin düzenlendiği 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 520-541. maddeleri hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. ve devamı maddeleri: Eser Sözleşmesi
- 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 520-541. maddeleri: Adi Ortaklık Sözleşmesi
- 1086 Sayılı HUMK'nın 292. maddesi: Yazılı Delil Başlangıcı
15. Hukuk Dairesi         2012/4548 E.  ,  2012/7364 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı şirket yetkilisi ...ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı temsilcisi ile davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, alacağın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, ıslah talebi de kabul edilerek, davanın kısmen kabulüyle 142.604,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında “sözlü” olarak yapılan inşaat sözleşmesi gereğince, davalının kayden maliki olduğu ... ilçesi, ... köyünde bulunan; 18 III pafta ve 2526 parsel numaralı taşınmaza 3 kat ve 9 daireden oluşan inşaatı yaparak teslim ettiğini; ancak, davalı tarafından bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; 10.000,00 TL alacağın ve ayrıca 27.08.2010 tarihinde de dava konusu ıslah yoluyla artırılarak toplam 147.604,00 TL bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili savunmasında özetle, yanlar arasındaki akdî ilişkinin iddia edildiği gibi “sözlü inşaat yapım sözleşmesi” olmadığını; yanlar arasında davalı müvekkilinin kayden maliki olduğu 2526 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapılması amacıyla kurulan “adî ortaklık sözleşmesi” niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Az yukarıda açıklandığı üzere; davacı taraf yanlar arasındaki akdî ilişkinin niteliğince, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan ve devamı maddelerinde düzenlenen “eser sözleşmesi” olduğunu ileri sürmüş; davalı vekili ise, taraflar arasında kurulan akdî ilişkinin eser sözleşmesi değil, aynı Kanun"un 520. maddesinde tanımı yapılan ve 520-541. maddeleri hükümlerinde düzenlenen “adî ortaklık” sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunmuştur. Buna göre, davalı tarafın ikrarı, “vasıflı ikrar” niteliğinde olup; yanlar arasındaki akdî ilişkinin varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte, eser sözleşmesi inkâr edildiğinden davacı, taraflar arasında sözlü olarak bedel karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmış olduğunu yasal delillerle kanıtlamakla ödevlidir. Oysa, dava dosyası kapsamındaki 29.08.2005 tarihli ve adî yazılı şekilde yapılan sözleşme ile yapılan inşaattaki 1. kat 5 numaralı daire, ... ..."e satılmış ve 21.09.2005 tarihinde de ..."a kayden temlik edilmiştir. 30.09.2005 tarihli ve adî yazılı
    sözleşme gereğince de inşaattaki 2. kat 8 numaralı daire ise, ..."e satılmış ve 12.07.2006 tarihinde de..."e kayden devir olunmuştur. Belirtilen bu adî yazılı sözleşmelerde davalı ile birlikte davacı şirketin yetkili temsilcisi..."in de imzası bulunmaktadır. Tanık olarak mahkemece bilgisi alınan yukarıda sözü edilen alıcılardan... ... tarafından yeminli açıklamasında; davacı şirket temsilcisiyle 5 numaralı bağımsız bölümün satımı ile ilgili görüştüğünde, dairenin satımına tek başına karar veremeyeceğini, davalı ile ortak olduğunu söylediğini, davalı ile de konuşarak dairesini 75.000,00 TL"ye satın aldığını ve bedeli de davacı şirketin temsilcisi olan..."e ödediğini bildirmiştir. Uygulanması gereken 1086 Sayılı HUMK"nın 292. maddesi hükmü gereğince, yukarıda açıklanan adî yazılı sözleşmeler davacı şirket yönünden “yazılı delil başlangıcı” niteliğinde olduğundan ve tanık... ... tarafından da kendisiyle yapılan sözleşmenin doğruluğu, yeminli beyanında açıklandığından yanlar arasındaki akdî ilişkinin hukuksal niteliğince sözlü olarak yapılan “adî ortaklık” sözleşmesi olduğunun kabulü gerekmektedir. O halde, mahkemece uyuşmazlığın adî ortaklık sözleşmesinin düzenlendiği 818 Sayılı BK"nın 520-541. maddeleri hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Açıklanan bu sebeplerle mahkemece yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şeklide davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre de; reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davada vekille temsil olunan davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi doğru değildir.
    Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduğundan 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz ve Yargıtay başvurma peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara