15. Hukuk Dairesi 2011/7349 E. , 2012/7363 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ...ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan verim düşüklüğü zararı ile fazla imalât bedelinin, haksız verilen gecikme cezalarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı yeterince süre uzatımı verildiğini, başkaca kusurları bulunmadığını belirterek davanın reddine savunmuştur. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 30.03.2005 tarihli kömür ocağında galeri tesisi inşaatı işine ilişkin sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşmenin 9. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartname (YİGŞ) ekleri arasında sayılmıştır. Yine sözleşmenin 10.2.2. maddesinde gösterilen bölümlerin 30.06.2006 tarihinde, işin tümünün işyeri teslim tarihinden itibaren 1400 gün içinde tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirilmesi, iş bedelinin KDV hariç 14.987.206,00 $ olduğu kararlaştırılmıştır. Eldeki davada idarenin proje değişikliğinden, sendikanın engellemesinden, basıncın düşmesinden kaynaklanan nedenlerle imalât süresinde gecikme olduğu belirtilerek haksız kesilen gecikme cezasının iadesi gerektiği gibi ekipman ve makinelerin yeterli verimde çalışmaması sonucu zarara uğradıklarından bahisle zararın karşılanması istenmektedir. Davalı idarenin sebebiyet verdiği gecikme nedeniyle süre uzatımı verilmiş ise de bu sürede de inşaat tamamlanmadığından gecikme cezası uygulanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, idarece verilen sürelerin yetersiz olduğu belirtilerek toplam 560 gün ek süre verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, bu süre içinde verim kaybı zararı hesaplanmıştır. Oysa
taraflar arasındaki sözleşmenin 15.2. maddesinde yüklenici fiyat farkı verilmeyeceği, ancak mücbir sebepler veya idarenin kusuru sonucu işin bitim tarihlerinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde, belirtilen kararname esaslarında fiyat farkı ödeneceği kabul edilmiştir. Görülüyor ki sözleşmede işin uzaması halinde yüklenicinin muhtemel zararının fiyat farkı ödemek suretiyle karşılanması öngörülmüş ve taraflarca kabul edilmiştir. Mahkemece bu madde hükümleri gözetilmeden bilirkişinin görüşüyle bağlı kalınarak hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının fazla imalâttan kaynaklanan alacak istemine gelince; davada idare tarafından yapılması gerekirken bir kısım işlerin, işin devamı için davacı tarafından zorunlu olarak yapıldığı, beton naklinden 281.000,00 TL, şaft imalâtından 105.000,00 TL, idarenin projedeki yönlendirme hatalarından kaynaklanan göçük maliyeti karşılığı 279.180,16 TL olmak üzere toplam 665.180,16 TL alacaktan şimdilik 30.000,00 TL’si talep edilmiş, 14.06.2011 tarihli celsedeki imzalı beyanında davacı, göçük düzeltme bedelinin ödenmemesine yönelik bilirkişi raporunu kabul etmiş ve buna göre karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece asıl davaya ilişkin hüküm kısmında, davacının bu beyanı gözetilmeden, davada tümü için istenen 30.000,00 TL’nin aynen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Davacının gecikme cezalarına ilişkin istemine gelince; 17 nolu hakedişte 67.262,40 $ gecikme cezası kesilmiş, davacı yüklenici itirazî kayıtla imzalamıştır. Az yukarıda değinilen sözleşme eki Yapı İşleri Genel Şartnamesi’nin 40. maddesinde yüklenicinin ara hakedişlere itirazı olduğu takdirde, “idareye vereceği …/…/…/ tarihli bağlı kağıtta yazılı itirazî kayıtla” imzalaması gerekir. Şartname hükümleri HUMK’nın 287. madde hükmünce delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Hakedişe bu şekilde itiraz bulunmadığında yüklenici bakımından kesinleşmiş kabul edilir. O halde kesinleşen hakedişte yer alan cezai şartın da iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılması gereken iş, konunun uzmanı sayılan yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, sözleşmenin 15.2. maddesi uyarınca uzayan süre nedeniyle yüklenicinin fiyat farkından kaynaklanan alacağını hesaplatmak, varsa bu miktardan yapılan ödemelerin de düşürülmesiyle kalanı kabul etmek, ayrıca fazla imalâttan göçük bedeline isabet eden kısma, davadaki talep de gözetilerek isabet edeni hesaplatarak bu miktarı reddetmek, yine 17 nolu hakedişten kesilen 67.262,40 $ gecikme cezasına yönelik davasının da reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede hataya düşülerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.