Esas No: 2012/1679
Karar No: 2012/7311
Karar Tarihi: 22.11.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/1679 Esas 2012/7311 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş bedelinin fazla ödenen kısım ile kesilmeyen gecikme cezalarının tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece davalı yabancı şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 24.06.2008 gün 2008/1208-2008/4192 sayılı bozma ilâmı üzerine yapılan yargılama sırasında, davalı yabancı şirkete tebligat yapılamamıştır. Davacı vekili 08.06.2010 günlü oturumda “yabancı şirketin sicil kaydının terkin edildiği anlaşıldığından yeniden tebligat yapılmasına gerek yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş, mahkemece de davalı yabancı şirkete tebligat yapılmadan hüküm oluşturulmuştur.
Davalı yabancı şirket 19.01.1995 tarihli sözleşmeye göre yüklenici sıfatıyla taraf konumundadır. Dairemizin bozma ilâmından sonra yabancı şirkete tebligat yapılması için Adalet Bakanlığı kanalıyla gerekli işlemler yapılmışsa da, şirketin 10.11.2008 tarihinde ticaret sicil kaydının silinmesi nedeniyle tebligatın yapılamadığı bildirilmiştir.
Davalı yabancı şirket sözleşmenin tarafı olduğuna göre, bu davada bu şirkete husumet yöneltilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bir davalı hakkında husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilebilmesi için yapılan işle ilgisinin olmaması ve sözleşmede taraf sıfatının bulunmaması gerekir. Ayrıca davalı yabancı şirket hakkında değerlendirme yapılıp hüküm oluşturulması için tebligat yapılıp taraf teşkilinin tamamlanması da zorunludur.
Davalı yabancı şirkete tebligat yapılmadan ve taraf teşkili tamamlanmadan hakkında husumet yokluğu nedeniyle hüküm oluşturulması doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; davacı vekili tarafından davalı yabancı şirket hakkında davanın takip edileceğinin bildirilmesi durumunda, kaydının silinmesi nedeniyle ihyası konusunda gerekli işlemleri yapmak üzere davacı vekiline süre tanınmasından, bu şekilde taraf teşkili tamamlandıktan sonra hüküm oluşturulmasından, davacı vekili tarafından davalı yabancı şirket hakkındaki dava takip edilmediği takdirde HUMK"nın 409. maddesi temyiz incelemesinin yapıldığı sırada yürürlükte olan HMK"nın 150. maddesi uyarınca işlem yapılmasından ibarettir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.