Esas No: 2021/7018
Karar No: 2022/4871
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7018 Esas 2022/4871 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7018 E. , 2022/4871 K."İçtihat Metni"
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY 5235 Sayılı Kanunun 35. Maddesi Gereği
7. Hukuk Dairesi Yargıtay Kararı
GİRİŞ
I) – İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME BAŞVURUSU VE KONUSU:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu, 13.09.2021 tarihli ve 2021/13 sayılı Kararı ile; Ankara 17. Hukuk Dairesinin 2017/474-370 sayılı ve 2016/1 sayılı kesin nitelikteki kararları ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2017/1016-908 sayılı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/121-142 sayılı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2021/958-985 sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/1823-2166 sayılı, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2017/643-890 sayılı ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/272-211 sayılı kesin kararları arasında; Türk Medeni Kanununun 605. maddesi gereğince açılan mirasın gerçek reddin tespiti davalarında, mahkemenin yetkisinin kesin yetki olup olmadığı hususunda farklı kararlar bulunduğundan uyuşmazlığın 5235 sayılı Kanununun 35. maddesi gereğince Yargıtay ilgili Dairesince giderilmesi talep edilmiştir.
ll) - BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, kararlarında; miras hukukunda yetkili mahkemeyi TMK'nın 576. maddesi ve HMK’nın 11. maddesi düzenlemiştir.
Türk Medeni Kanununun 576. maddesinde mirasın gerçek reddin tespiti istemine dair özel yetki tayin edilmemiştir. HMK 11. maddesinde ikili düzenleme getirilmiş olup maddenin 1. fıkrasında kesin yetki 2.ve 3. fıkralarında kesin olmayan yetki düzenlenmiştir. Ölenin son yerleşim yeri mahkemesini kesin yetkili olduğu açıkça belirtilen davalar arasında mirasın gerçek reddi sayılmamıştır. Bu durumda TMK’nın 576. madde ve HMK'nın 11. maddesi uygulanmayacaktır. Bu tür davalar hasımsız açıldığından ve çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından ayrıca uygulanabilecek emredici bir yetki kuralı bulunmadığından mahkemece resen yetkisizlik kararı verilemeyeceğine dair kararlar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararlarında; mirasın gerçek reddinde kesin yetkili mahkemenin HMK 11. maddesi ve TMK 576. maddesi doğrultusunda miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu, buradaki yetkinin kesin yetki olduğuna dair kararlar verilmiştir.
lII)- YASAL MEVZUAT
A) 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesinde;
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”,
B) 5235 Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun,
“Başkanlar kurulunun görevleri” kenar başlıklı 35. maddesinde;
“Bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulu kendi aralarında toplanır ve aşağıdaki görevleri yaparlar:
1. Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak,
2. (Mülga)
3. Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek,
C) 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Mirastan doğan davalarda yetki
MADDE 11- (1) Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir:
a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar.
b) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar.
(2) Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir.
(3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
D) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu;
Ret hakkı
Madde 605-Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
Reddin şekli;
Madde 609- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Madde 576- Miras, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır. Mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.
E) Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük
Madde 38- Yasal ve atanmış mirasçılar, miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddedebilirler.
Madde 39- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Mirasçının mirası reddetmesi halinde, sulh hakimince düzenlenecek bir tutanakla reddeden mirasçının açık kimliği belirlenir ve ret beyanı mirası reddedene veya istem, bu konuda yetkisi olan vekil tarafından yapılmış ise vekiline imza ettirilip, hakim ve zabıt katibince imzalanır. Vekilin vekaletnamesi bu tutanağa eklenir. Süresi içinde yapılan ret beyanı mahkemece tutulan özel kütüğe işlenir. Bu kütükte miras bırakanın adı ve soyadı ile ölüm tarihi, mirasın ret tarihi ve reddedenin adı ve soyadı, ret beyanını içeren tutanağın tarihi ve numarası ile mirasçılık belgesini veren mahkemenin esas ve karar numarası gibi hususlara yer verilir. Süresi içinde yapılmayan ret beyanları bu kütüğe yazılmaz. Reddeden mirasçıya isterse, mahkemenin özel kütüğünün kayıt numarasını içeren, mahkeme mührü ile mühürlenmiş ve zabıt katibi tarafından onaylanmış mirası reddettiğine ilişkin bir belge verilir.
IV- GÖRÜŞ VE GEREKÇE :
a- Mirasın gerçek reddin tespiti isteminin çekişmesiz yargı yönünden değerlendirilmesi:
İlgililer arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir haklarının bulunmadığı ve hakimin re'sen harekete geçtiği hallerde çekişmesiz yargı olup, bu alana giren işlere, mahkemelerce, bu hukukun uygulanması gerekir.
HMK. 382/ 2-c maddesinin 7. bendi gereğince mirasın reddi, çekişmesiz yargı işlerinden olduğu belirtilmiştir.
Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi, yetkili olan mahkemedir. (HMK m 384) Mirasın gerçek reddin tespiti istemi, çekişmesiz yargı hukukunda bulunduğuna göre yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK 384. madde hükmü gözetilmelidir.
b- Mirasın gerçek reddin tespiti isteminde yetkili mahkemeyi gösteren kanun hükmünün bulunup bulunmadığı hususu:
Mirastan doğan davalarda yetki başlığını taşıyan HMK’nın 11. maddesinde murisin son yerleşim yerinin kesin yetkili mahkeme olduğunu söylediği işler sayılmıştır. Buna göre; terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar, terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Kanun hükmünün kesin yetkili mahkemeyi belirlediği davalar arasında mirasın reddin tespiti sayılmamıştır.
Türk Medeni Kanununun miras hukuku isimli üçüncü kitabının, mirasın geçmesi başlıklı ikinci kısmın birinci bölümünde, mirasın açılma yeri ve yetkili mahkeme gösterilmiş, mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davalarının murisin yerleşim yerinde açılacağı yazılı olduğu halde, mirasın reddinin tespiti istemi bu davalar arasında sayılmamıştır. Aynı Yasanın 609. maddesinde reddin şekli gösterilmiş, reddin mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyan ile yapılacağı belirtilmiştir. Ret beyanının “mirasın açıldığı yer” sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunun 609. maddesinin dördüncü fıkrasında, “süresi içinde yapılmış ret beyanından” söz edildiğine göre; buradaki düzenleme, ret beyanının yapılacağı mahkemeyi değil, bu beyanın tescil edileceği özel sicili tutmakla yetkili sulh mahkemesini ifade etmektedir. Madde hükmünden ret beyanının mutlaka sicilin tutulduğu yer mahkemesine yapılacağı çıkarımı yapmak doğru değildir.
SONUÇ: Mirasın gerçek reddin tespiti istemine ilişkin yargılamada; ret beyanının yapılacağı mahkeme yönünden kesin yetkinin söz konusu olmadığı, ret beyanında bulunan mirasçının, oturduğu yer mahkemesinin de yetkili mahkeme olduğu, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun, “Başkanlar kurulunun görevleri” kenar başlıklı 35. maddesi gereğince; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kesin nitelikte kararları arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine, 06/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.