Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2020 Esas 2012/7252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2020
Karar No: 2012/7252
Karar Tarihi: 19.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2020 Esas 2012/7252 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/2020 E.  ,  2012/7252 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yanlar arasında 10.05.2010 tarihli ve “sözleşme” başlıklı adi yazılı şekilde sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket iş sahibi; davalı ise yüklenicidir. Davalı yüklenici, yanlar arasındaki sözleşmedeki koşullarla 70 cl rakı şişelerine transfer uygulaması işinin yapımını yüklenmiştir. Şişelere uygulanacak transferlerin, davacı tarafından hazırlanıp davalıya tesliminden sonra, şişelere uygulanması ve fırınlaması işinin şişe başına KDV hariç 1,60 TL karşılığında yapılacağı yanlarca kararlaştırılmıştır. 50.000 adet şişenin davalının deposuna tesliminden itibaren 30.000 adedinin 30 gün, 15.000 adedinin ise 45 gün içinde bitirilmesi gerektiği sözleşmede hükme bağlanmış; ancak 5.000 adedi için açıklama yapılmamıştır.
    Yanlarca, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere; iş bedeline mahsuben 7.000,00 TL nakit ödemesi yapıldığı ve 17.08.2010 tarihli 2.500,00 TL, 24.08.2010 tarihli 3.000,00 TL, 27.08.2010 tarihli 2.000,00 TL, 06.09.2010 tarihli 5.000,00 TL, 20.09.2010 tarihli 2.500,00 TL, 06.10.2010 tarihli 6.000,00 TL tutarlı çeklerin davacı tarafından davalıya verildiği hususları çekişmesizdir. Dava dilekçesinde gösterilen 5 adet çek de dahil olmak üzere, sözleşmede gösterilen 17.08.2010 tarihli çek hariç, 10 adet ve toplam 41.000,00 TL tutarlı çeklerden ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenmektedir. Davacı, çeklerin bedelsiz kalması sebebinin ise davalının işyerinde kendisi tarafından 15 personelin çalıştırılması sonucu işin tamamlanmış olmasını ileri sürmektedir.
    Eser sözleşmesinde yüklenici yapımını yüklendiği işi tamamlanmış olarak iş sahibine teslim ettiğini ve iş bedelinin istenebilir olduğunu; iş sahibi ise, iş bedelinin tamamen ya da kısmen ödendiğini ya da istenebilir olmadığını yasal delillerle kanıtlamakla ödevlidirler. Somut olayda, davalı tarafından yapımı yüklenilen işin tamamlanmış olarak iş sahibine teslim olunduğu çekişmesizdir. İşin malzemesiz olarak yapımı davalı yüklenici tarafından yüklenilmiş ve davacı tarafa teslim edilmiş olmasına göre sözleşme hükümlerinde kararlaştırılan birim fiyata göre hakedilen iş bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmesi gerekir. Eser sözleşmesinde, sözleşme konusu işin yüklenici tarafından yapılmış olduğunun kural olarak kabulü gerekir. Somut olayda; davacı şirket davalının işyerinde ve kendisinin çalıştırdığı 15 personelin çalışması sonucu işin tamamlandığını ileri sürmüş ise de, bu yöndeki iddia, yanlar arasındaki sözleşmenin tarafların iradelerinin birleşmesi sonucu değiştirilmiş olduğuna ilişkindir. Oysa, 6100 Sayılı HMK’nın geçici 1/2. maddesi hükmünün yollamasıyla uygulanması gereken 1086 Sayılı HUMK’nın 288 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca sözleşmenin değiştirildiği iddiasının “yazılı delille” kanıtlanması zorunludur. Davacı ise belirtilen yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlayamamıştır. Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Diğer yandan, davalı tarafından bilirkişi kurulu ücreti olarak 750,00 TL ücret yatırılmış olduğu halde; davacı tarafından yapılmışçasına, davacının yargılama giderlerine katılarak, yanlar arasında paylaştırılmasına karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir.
    Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara