Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3499 Esas 2012/7135 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3499
Karar No: 2012/7135
Karar Tarihi: 15.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3499 Esas 2012/7135 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/3499 E.  ,  2012/7135 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar ile davalılar SS ... ... ile ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekilleri Avukat ... ve ... ile davalı ... vekilleri Avukat ... ..., Avukat ... geldi. Davalılar ..., SS ... ... Sahil Yapı Koop. vekili Avukat ... geldi. Diğer davalı vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    -K A R A R -

    Dava, ehliyetsizlik ile hata ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptâli ve tescil davasıdır.
    Davada, davacının eşi olan muris ...ile dava dışı yüklenici ...arasında ... 2. Noterliği"nin 15.05.1996 tarih 15562 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, dava dışı yüklenicinin bu sözleşmeden doğan haklarını davalı kooperatife devrettiği, davalı kooperatifin de yapım işini 18.07.1996 tarihli sözleşme ile ..."un müdürü olduğu dava dışı ... Müh. Mim. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti"ye bayındırlık birim fiyatları + %15 zamla verdiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan teslim süresi 15.11.1998 tarihinde dolmasına rağmen inşaatın tamamlanmadığı, murisin ölümünden sonra diğer mirasçıların yaptığı devirler sonucu sözleşme konusu arsaların davacı ... adına tescil edildiği, dava dışı yüklenici ..."un talebi üzerine bu defa davacı ... ile ..."un yetkilisi olduğu dava dışı ... İnş. ve San. Ltd. Şti. arasında ... 2. Noterliği"nin 16.10.2000 tarih 029053 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede teslim tarihinin 31.12.2001 olarak kararlaştırıldığı, sözleşmedeki süre dolmasına rağmen inşaatın %50 seviyeye dahi getirilmeden terk edildiği, dava dışı yüklenicilerden devir alan davalı kooperatifin başvurusu üzerine bu defa kooperatifle adî yazılı tarihsiz kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede teslim tarihinin
    bloklardan birisi için 31.01.2005, diğeri için de 31.07.2005 olarak kararlaştırıldığı, inşaatın tamamlanması için tapunun devredilmesi şart koşulduğundan 12.11.2004 tarihinde sözleşme konusu 5526 ada 15 parsel ve 5525 ada 19 nolu parsellerin 16 adet bağımsız bölüme karşılık gelen 1/2 payının davacı lehine 250.000,00 TL bedelli ipotek konularak kooperatif yetkilisi diğer davalı ..."e devredildiği, kooperatifin inşaatı tamamlanmadığı halde ipoteğin kaldırılmış olduğu, ilk yüklenici ...ile ikinci yüklenici ... İnş. ve San. Ltd. Şti."nin sözleşmelere dayalı hak iddiasında bulunarak davacının uhtesinde kalan 16 daire karşılığı 1/2 payı iptal ettirebileceği, bu tehlikeden korunmak için tapunun güvenilir kişiye devredilmesi gerektiği yönünde davacının kandırılıp hileye düşürüldüğü, hile sonucu davacı uhtesinde kalan 16 daire karşılığı 1/2 payların da davacının kızı ile nikahsız yaşayan davalı ..."a 17.11.2004 tarihinde devredildiği, ..."ın ise bu payları 08.03.2006 tarihinde uzun yıllar yanında çırak ve kalfa olarak çalışmış olan arkadaşı davalı ..."e devir ve temlik ettiği, davalı ..."in davalı ..."la iş birliği içinde ve kötü niyetli olduğu, taşınmazda 25.06.2006 tarihinde kat irtifakı kurulduğu, kat irtifakında 16 adet bağımsız bölümün kooperatif yetkilisi davalı ..., 16 adet bağımsız bölümün de davalı ... adına tescil edildiği, arsa sahibine ait 16 adet bağımsız bölüm yönünden kat irtifakının davalı ... adına kurulduğunun yüklenici kooperatif yetkilisi ... tarafından 26.06.2006 tarihinde davacıya bildirilmesi üzerine hilenin öğrenildiği iddia edilerek 5526 ada 15 parsel ve 5525 ada 19 parsellerde davalı ... adına kayıtlı 16 adet ve davalı ... adına kayıtlı 16 adet bağımsız bölüm tapularının iptal ve tescili istenmiştir.
    Davacı vekili 21.07.2007 tarihli dilekçe ile davalı ... tarafından dava dışı üçüncü kişilere devredilen 13 adet bağımsız bölüm yönünden davadan feragat etmiş, davayı davalı ... adına kayıtlı 5526 ada 15 parseldeki 11 ve 14 nolu bağımsız bölümler ile 5525 ada 19 parseldeki 14 nolu üç adet bağımsız bölüm yönünden ve diğer davalı ... adına kayıtlı aynı parsellerdeki 16 adet bağımsız bölüm yönünden devam ettirmiştir.
    Davacı ..."nün 23.10.2009 tarihinde vefatı üzerine mirasçılarından vekâletname alınarak davaya mirasçılar adına devam olunmuştur.
    Davacı mirasçılar vekili 18.05 2010 tarihli dilekçeyle davayı ıslah etmiş, davanın hukuksal dayanağının hata, hile ve ehliyetsizlik olduğunu açıklamıştır.
    Davalı kooperatif ile ... vekili cevabında; devrin yapıldığı 12.11.2004 tarihi itibariyle yüklenici kooperatif tarafından bloklardan birisinin %80, diğerinin %60 oranında tamamlanmadığını, kalan işlerin de tamamlanacağını, devrin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapıldığını, hilenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili cevabında; fotoğrafçılık ve dolmuş işletmeciliği yaptığını, davacının kızı ile birlikte yaşadığı dönemde dava konusu taşınmazları davacıdan bedeli mukabili satın aldığını, davacının kızı ile arası açıldıktan sonra da diğer davalı ..."e sattığını, hilenin söz konusu olmadığını, satış tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevabında; dava konusu taşınmazları davalı ..."dan bedeli mukabili satın aldığını, 10 yıl önce davalı ... yanında çalışmış olmasının kötü niyetli olduğunun ve muvazanın kanıtı olamayacağını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre davacının devir tarihlerinde hukuki işlem ehliyetine sahip olduğu, davalı ..."e yapılan devrin kat karşılığı inşaat
    sözleşmesi uyarınca sözleşme hükümlerine uygun olarak yapıldığı, hata ve hilenin söz konusu olmadığı, davalılar ... ve ...n yönünden ise devrin sözleşme serbestisi içinde yapıldığı, hata ve hilenin varlığı ile davalı ..."in kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçeleri ile dava reddedilmiştir.
    Karar, davacılar vekili ile davalılar SS ... ... Sahil Yapı Kooperatifi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı ..."e devredilen bağımsız bölümlerin davacı ile dava dışı kooperatif arasında imzalanan adî yazılı tarihsiz kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edim borcunun ifası amacıyla devredildiğinin anlaşılmasına, tapu devri yapılmakla sözleşmenin geçerli ve bağlayıcı hale gelmesine, eldeki davada sözleşmenin feshi isteminde bulunulmadığından davalı ... adına kayıtlı 5526 ada 15 parseldeki 11 ve 14 nolu, 5525 ada 19 parseldeki 14 nolu üç adet bağımsız bölüme yönelik davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair, davalılar Kooperatif ve ... vekilinin ise tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacılar vekilinin davalılar ... ve ..."e yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı arsa sahibi ile bu davalılar arasındaki uyuşmazlık, davanın 818 sayılı Borçlar Kanununun 31. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, dava süresinde açılmışsa hile ve kötü niyet iddiasının kanıtlanıp kanıtlanamadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosyada mevcut tapu kayıtları ile resmi akit tablolarından dava konusu 5526 ada 15 nolu parsel ile 5525 ada 19 nolu parselin davacı ... adına kayıtlı iken her iki parselin 1/2 payının 17.11.2004 tarihinde davalı ..."a, bu kişi tarafından da 08.03.2006 tarihinde diğer davalı ..."e satış yoluyla devir ve temlik edildiği, 25.04.2006 tarihinde her iki parselde kat irtifakının kurulduğu, 1/2 paydaş olması nedeniyle toplam 32 adet bağımsız bölümden 16 "sının davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, hileye düşürüldüğünü sözleşme gereği payına düşen bağımsız bölümlerin kat irtifakında davalı ... adına tescil edildiğinin kendisine bildirilmesiyle 26.04.2006 tarihinde öğrendiğini iddia etmiştir. Dosya kapsamından, davalı ..."e tapu devrinin 08.03.2006 tarihinde yapıldığı, davacının hileyi kendisine ait bağımsız bölümlerin kat irtifakında davalı ... adına tescil edildiğinin bildirilmesiyle 26.04.2006 tarihinde öğrendiği, davanın ise BK"nın 31. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasının incelenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davacı, davalı ..."ın, dava dışı ilk yüklenici ...ile ikinci yüklenici ... İnş. ve San. Ltd. Şti."nin kendileriyle imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmelerine dayanarak hak talep edebilecekleri, uhtesinde kalan 1/2 payı iptal ettirebilecekleri, tehlikeden korunmak için bağımsız bölümlerin güvenilir kişiye devredilmesi
    gerektiği yönünde kendisini hileye düşürdüğünü, bu payları davalı ..."a hile sonucu devrettiğini ileri sürmüştür.
    Bilindiği üzere hile genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede yanıltma söz konusudur. BK"nın 28/I maddesinde açıklandığı üzere, taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan hile her türlü delille ispatlanabilir.
    Yargılama sırasında dinlenen tanıklar; davalı ..."un davacının kızı ile nikahsız yaşadığını, davacı nezdinde güven oluşturduğunu, davalı ..."un tapunun kendisine devredilmesi konusunda ısrarlı taleplerde bulunduğunu, devrin davacının oğluna yapılmasına da davacıyla aynı soyadı taşıdıklarından tehlikeyi bertaraf edemeyeceği gerekçesiyle karşı çıktığını, devrin dava dışı yüklenicilerin davacıyı zor durumda bırakmaması için yapıldığını, davalı ..."un bir çok kez “damat sıfatıyla emanetçi olduğu, zamanı geldiğinde iade edeceği, bir defasında da 3 daire verin gerisini iade edeyim” şeklinde beyanlarda bulunduğunu ifade etmişlerdir. Olayın gelişimine ve özelliklerine göre tanık beyanları hilenin varlığını kabule yeterli olup hile iddiası kanıtlanmıştır. Hilenin varlığı kanıtlandığından davacı tarafından davalı ..."a yapılan temlik geçersizdir. Türk Hukuk Sisteminde tapu kayıtlarının oluşmasında sebebe bağlılık kuralı kabul edilmiştir. Bu kural uyarınca bir tapu kaydının sıhhatli olması dayanağını oluşturan sebebin geçerli olmasına bağlıdır. Davacı tarafından davalı ..."a yapılan temlik hile nedeniyle geçersiz olduğundan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Kanun"un 1023. maddesinde tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı, 1024. maddesinde de bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı, böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimsenin tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamından davalı ..."in geçmişte davalı ..."ın yanında çırak/kalfa olarak çalıştığı, ayrılıp ayrı işyeri kurduktan sonra da arkadaşlıklarının devam ettiği, davacı tanığı Çiçek Bektaş"ın beyanına göre de bu kişinin davalı ..."un güvendiği iki kişiden biri olduğu anlaşılmaktadır. Taraf ve tanık beyanları ile olayın gelişimi dikkate alındığında davalı ..."in, davalı ... üzerindeki tapu kaydının yolsuz olduğunu bildiği veya az bir özenle bilebilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki deliller davalı ..."in kötü niyetli olduğunu kabule yeterli iken, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olarak kabulü, bu kabule bağlı olarak da bu davalılar hakkındaki davanın reddi doğru olmamıştır.
    Yukarıdaki açıklamalara göre mahkemece yapılacak iş; Kooperatif ve ... hakkında açılan davanın reddine, ... ve ... hakkında açılan davanın ise kabulüne karar vermekten ibarettir.
    Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin sair, davalılar Kooperatif ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara