15. Hukuk Dairesi 2012/3650 E. , 2012/7041 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde üç sözleşme ile ... ıslahı I ve III. ... İşi ile ..., , ... ve ... Mahallelerinde beton, bordür ve parke yapım işlerini üstlendiğini ve üstlendiği bu işleri tamamlayıp teslim ettiğini, mevzuat gereği hakedişin çıktığı tarihten itibaren bir ay içinde yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını zarara uğratıldığını, temerrüt ihtarlarının da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak faiz nedeniyle 1.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiş, 24.04.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile faiz alacağının 184.893,31 TL"ye çıkartmıştır.
Sözleşmelerin 2-F maddelerine göre ... İşleri Genel Şartnamesi sözleşme ekleri arasında sayılmıştır. Davacı yanca açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte ödemelerin tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içerisinde yapılacağına dair düzenleme anılan şartnamenin 39. maddesinin 13. fıkrasında “müteahhide veya vekiline hakediş raporunun kendilerince imzalandığı tarihten itibaren en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer sözleşmede bu hususta bir kayıt yoksa 30 gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere 30 gün içinde de ödeme yapılır” şeklinde yapılmış olup sözkonusu düzenleme kesin vade niteliğinde olmayıp Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre alacağın muacceliyet tarihini gösteren bir düzenlemedir.
İşin bitiminden sonra yanlar arasında imzalanan 11.09.2002 tarihli tasfiye tesbitinde sözleşmelerle ilgili yüklenicinin sözleşme yılı fiyatları ile 1.132.826,00 TL"lik iş yaptığı, bu
tutar üzerinden tasfiye hususunda tarafların sözleşme, kararname ve mer"i mevzuat çerçevesinde mutabakata vardıkları anlaşılmaktadır. Davacı yanca 03.10.2002 ve 11.11.2002 tarihli ihtarnameler ile hakediş alacakları talep edilmek suretiyle iş sahibi belediye temerrüde düşürülmüş ise de; davacının sunduğu ve içeriğine itiraz edilmeyen 30.04.2003 tarihli yazısı ekindeki hesap tablosuna göre davalı tarafından davacıya toplam 1.232.826,00 TL ödeme yapıldığı ve en son ödemenin de 22.04.2003 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacının sözkonusu ödemeleri ve en son ödemeyi kabul ederken faize ilişkin alacak hakkını saklı tuttuğuna dair ihtirazî kaydı bulunmamaktadır. Varlığı da ileri sürülüp kanıtlanmamıştır.
Bu durumda mahkemece ihtar tarihlerine göre verilen süre sonunda davalı iş sahibi temerrüde düşürülmüş ise de; 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 113/I. maddesi hükmünce asıl borç ödeme ile sona erdiği ve faiz isteme hakkı saklı tutulmaması sebebiyle asıl borcun fer"i olan faiz hakkı da düşmüş olduğundan faizle ilgili talebin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.