Esas No: 2022/4146
Karar No: 2022/4991
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4146 Esas 2022/4991 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/4146 E. , 2022/4991 K.Özet:
Davacı, dava dışı bir şirket adına kayıtlı olan dairenin davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ve ecrimisil ödemesinde bulunulmadığını iddia ederek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, el atmanın önlenmesi talebini kabul etmiş ve ecrimisil talebini kısmen kabul etmiştir. İstinaf başvuruları, davacı vekilinin reddedilmiş, davalı vekilinin ise esastan reddedilmiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olduğu gözetilerek İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin dosyasının bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK 353/1 ve 373/1 olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/12/2016 tarihinde verilen dilekçeyle çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne dair verilen 27/12/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf talebinin ilk derece mahkemesi kararı kesin nitelikte olduğundan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davacının dava dışı Yeni Doğuş Yapı İnşaat Nakliyat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı 6878 ada 13 parsel sayılı taşınmazda 8 numaralı bağımsız bölümü 05.01.2016 tarihinde satın aldığını, bu yerin satın alınmasından sonra, dava konusu dairenin davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ve herhangi bir ecrimisil ödemesinde bulunmadığını ileri sürerek, davalının dava konusu 6878 ada 13 parsel sayılı taşınmazda 8 numaralı bağımsız bölüme el atmasının önlenmesine, 05.01.2016 tarihinden tahliye tarihine kadar geçen süreye yönelik olarak ecrimisil bedeli olarak şimdilik 1.000,00TL'nin kanuni faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, Yeni Doğuş Yapı İnşaat Nakliyat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile 22.12.2015 tarihinde davaya konu taşınmazın satışı ile ilgili basit yazılı sözleşme imzaladığını, 200.000,00TL peşinat ödediğini, protokol tarihinde taşınmazın Yeni Doğuş Şirketi adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın kalan ödemesi için kredi başvurusu yaptığında taşınmazda davacının kardeşi olan dava dışı Ali Rıza Seçik lehine ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, haksız işgalin söz konusu olmadığını, davacının tefecilik yaptığını, dava dışı Yeni Doğuş Şirketi ile muvazaalı işlemler yaparak haksız kazanç elde ettiğini, davacı ve dava dışı Yeni Doğuş Şirketi aleyhine İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin 2017/175 Esasına kayıtlı tapu iptal davası açtığını ve bu dosyanın eldeki dava açısından bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince men'i müdahale talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi kararı miktar itibarıyla kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu çekişmeli olduğu gözetilerek İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin 2017/175 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken HMK’nın 353/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.