Esas No: 2022/434
Karar No: 2022/5004
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/434 Esas 2022/5004 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/434 E. , 2022/5004 K.Özet:
Davacı, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacı, dava konusu taşınmazda davalılara satılan hisselerin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Satış tarihi öncesinde taşınmazda hissedar olan davalılar önalım hakkını kullanamayacaklarına dair savunmada bulunmuşlardır. Mahkeme önalım bedelinin kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, önalım bedelinin depo edilmesi için kesin sürenin usulüne uygun şekilde verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bu nedenle davanın neticesine mahkemece tekrar bakılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Davalıların taşınmazdaki payları tamamen ilk kez 26.05.2014 ve 13.05.2014 tarihli işlemlerle satılması nedeniyle, davalılar ..., ... ve ... için önalım hakkı doğmuştur. Davalıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacıya karşı tazminat davası açmaları ise önalım hakkını ortadan kaldırmaz. Mahkemece, dosyadaki deliller değerlendirilerek dava şartlarının mevcut olduğu durumlarda davanın kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu (TMK) 732. Madde
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 43249 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 26.05.2014 tarihinde davalılar ..., ..., ...’e ve 13.05.2014 tarihinde davalı ...’a satılan hisselerin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili ...’nun satış tarihi olan 26.05.2014 tarihinden önce taşınmazda hissedar olduğunu, bu nedenle müvekkiline karşı önalım hakkı kullanılamayacağını, davacının dava tarihinden önce müvekkilleri tarafından davacı aleyhine açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasında önalım bedelinden daha fazla tazminat ödeyeceğini bildiğinden kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, bu davanın açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasıyla birleştirilmesi gerektiğini beyan ederek ve bedelde muvazaa iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, önalım bedelinin kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 tarihli 2016/14591 E, 2019/3453 K sayılı ilamı ile "...Davacı, dava konusu taşınmazda 26.05.2014 ve 13.05.2014 tarihlerinde davalılara satılan hisselerin önalım hakkı nedeniyle adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ... yönünden; 26.05.2014 tarih 2511 yevmiye numaralı satış işleminde, satış bedeli toplamı 190.000,00 TL, davalılar tarafından ödenen harç ve masraflar toplamı 3.982,50 TL’dir. Davalı ... yönünden ise; 13.05.2014 tarih 23019 yevmiye numaralı satış işleminde satış bedeli 323.000,00TL, satıcının ödediği harç ve masraflar toplamı 6.642,50 TL’dir.
Mahkemece, davacıya 26.05.2014 tarihli satış işleminde davalılar ..., ..., ...’nın ödediği satış bedeliyle tapu harç ve masrafları toplamı olan 193.982,50 TL’nin depo edilmesi için kesin süre verilmiş, 13.05.2014 tarihli satış işleminde davalı ...’ın ödediği satış bedeliyle tapu harç ve masrafları toplamının depo edilmesine yönelik bir karar verilmemiştir. Bu durumda mahkemece önalım bedelinin depo edilmesine yönelik verilen kesin sürenin usulüne uygun olduğundan söz edilemez.
O halde mahkemece, 26.05.2014 ve 13.05.2014 tarihli satış işlemlerinde davalıların ödediği satış bedelleriyle harç ve masraflar toplamının depo edilmesi için davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, davalılardan ... açısından dava konusu taşınmaza ilk kez 09.05.2013 tarihli işlemle malik olduğu, davacının ise dava konusu taşınmazda ilk kez 01.08.2013 tarihinde mahkeme kararı ile satış işleminden malik olduğu ortaklar arasında yapılan satışlarda önalım hakkının kullanılması mümkün olmadığından taşınmazda 09.05.2013 tarihinden itibaren malik olan davalı ...'na karşı davacı belediyenin önalım hakkını ileri sürmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle verilen ret kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı ... ve ... 26.05.2014 tarihli işlem ile, davalı ... ise 13.05.2014 tarihli işlem ile ilk kez taşınmazda pay sahibi olan kişilerden satış suretiyle pay satın almışlardır. Bu nedenle ... dışındaki diğer davalılar açısından önalım hakkı doğmuştur. Dava konusu taşınmazda paydaş olan davalıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacı ... Başkanlığına karşı tazminat davası açmaları önalım hakkını ortadan kaldırmaz.
Mahkemece, dosyadaki deliller değerlendirilerek şartların oluşması halinde ... dışındaki diğer davalılar açısından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.