Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/7086 Esas 2012/6807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7086
Karar No: 2012/6807
Karar Tarihi: 02.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/7086 Esas 2012/6807 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/7086 E.  ,  2012/6807 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava ve birleşen dava eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemleri ile açılmış mahkemece her iki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı yüklenici ... ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacılar ile dava dışı arsa sahipleri ve yüklenici ... ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 05.11.2004 ve 21.12.2004 tarihli sözleşmelerin “gecikme tazminatı” başlıklı bölümünde, inşaatın devamı süresince aylık 400,00 TL kira bedeli ödenmesi kararlaştırılmış, aynı maddenin devamında ise ruhsattan itibaren 24 ay içinde inşaatın bitirilmemesi durumunda ikişer daire hakkı olanlara 1.000 USD, birer daire hakkı olanlara 500 USD gecikme tazminatı ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddede yer alan aylık kelimesinin kararlaştırılan gecikme tazminatlarına da uygulanması gerektiği, bu yorumun hayatın olağan akışına uygun olacağı kabul edilmiştir. Davalı vekili de yargılama sırasındaki bazı dilekçelerinde gecikme tazminatının aylık olarak kararlaştırıldığını kabul etmiştir. Mahkemece sözleşmedeki gecikme tazminatına ilişkin düzenleme dikkate alınmaksızın doğrudan rayiç kira bedeli üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna dayanılarak gecikme tazminatının karar altına alınması doğru olmamıştır.
    3-Davacılar birleşen Kadıköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/552 Esas sayılı dosyasında dairelerin küçük yapılması nedeniyle tazminat isteminde bulunmuşlar, dayanak olarak Kadıköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/51 Değişik İş sayılı tespit dosyasındaki bilirkişi raporunu göstermişlerdir. Yargılama sırasında dosyaya rapor veren bilirkişiler bu istek yönünden tespit dosyasındaki belirleme ile bağlı kalıp tazminat hesabı yapmışlar, ayrıca bir ölçüm yapmamışlardır. Bu konuda yüklenici şirket tarafından yaptırılan tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda ise farklı bir sonuca varılmıştır. Dairelerin küçük yapılıp yapılmadığı, küçük yapılmışsa m2 farkının ne kadar olduğu, arsa sahiplerinin ne kadar tazminata hak kazandıkları konusunda bilirkişiler tarafından ölçüm yapılıp rapor hazırlanması gerekirken, arsa sahiplerinin tespit dosyasındaki rapor kabul edilerek ve tespit dosyalarındaki bilirkişi raporları arasındaki çelişki üzerinde durulmadan hüküm oluşturulması hatalı olmuştur.
    4-Davalılar ... Gayrimenkul Yatırım San. ve Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."in temyiz itirazlarına gelince; bu davalılar sözleşmenin tarafı olmayıp, yüklenici ... ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nden bağımsız bölüm satın alan gerçek ve tüzel kişilerdir. Dava dilekçesinde muvazaadan sözedilmiş ise de, davacı tarafça bu iddia ile ilgili kanıtlayıcı delil dosyaya sunulmamış, ayrıca genel muvazaaya dayanılarak bir dava da açılmamıştır. Mahkemece yüklenici dışında gerçek ve tüzel kişiler tazminatla sorumlu tutulurken, yüklenicinin bu şahıslara devrettiği bağımsız bölümlerin haczedilmesi suretiyle tahsilini talep etme hakkı bulunduğu gerekçesine yer verilmişse de, taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediği gibi tasarrufun iptâli konusunda da açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemenin bu konudaki gerekçesinin kabul edilmesi mümkün değildir. Yüklenici şirket yanında yükleniciden bağımsız bölüm satın alan gerçek ve tüzel kişilerin de tazminatlardan sorumlu tutulmaları yanlış olmuştur.
    Yapılacak iş; yukarıda 2. ve 3. bentlerde yazılan konularda bilirkişilerden, gerekirse keşif yapılmak suretiyle ek rapor alınmasından ve sonucuna göre değerlendirme yapılarak yüklenici şirketle ilgili hüküm oluşturulmasından, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalı gerçek ve tüzel kişiler yönünden ise davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinden ibarettir.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı yüklenici ... ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. ve 3. bentler uyarınca davalı yüklenici şirket yararına, 4. bent uyarınca davalılar ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., ... ve ... yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara