Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2810 Esas 2012/6782 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2810
Karar No: 2012/6782
Karar Tarihi: 02.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2810 Esas 2012/6782 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir inşaat firmasının bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Dairemizin bozma kararına uyulan davada, davalı iş sahibi tarafından davalı yüklenici şirkete havale edilen 10.000 TL tutarındaki paranın havale talimatında ödeme sebebi gösterilmediği, davalı tarafından havale yoluyla ödeme yapıldığı kabul edilmiş ancak ödemenin sebebi yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Mahkeme, gerektiğinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmak ya da rapor sunan bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle iş bedeli tutarının belirlenmesi ve yasal delillerle kanıtlanan ödemelerin mahsubunun yapılması gerektiğini belirtmiştir. Davalının 08.02.2008 tarihli ihtarnamesi ile ödeme yapmayacağını açıkladığı ve temerrüdün bu tarihte gerçekleştiği halde fatura tebliğ tarihi olan 04.02.2008 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi de doğru olmamıştır. Bu nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, ancak davalı yararına kararın BOZULMASINA hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Borçlar Kanunu'nun 457 ve izleyen maddeleri ile 366. maddesi uygulanmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2012/2810 E.  ,  2012/6782 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    -K A R A R-

    Dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dairemizin hükmüne uyulan 01.06.2011 gün, 2010/4144 Esas, 211/3245 Karar sayılı ilâmında davalı iş sahibi tarafından davacı yüklenici şirkete ... Bankası ... Şubesi aracılığıyla 02.08.2007 tarihinde 10.000,00 TL tutarındaki paranın havale edildiğinin çekişmesiz olduğu, BK’nın 457 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince, havale talimatında ödeme sebebi gösterilmemiş ise, havale yoluyla yapılan ödemenin mevcut bir borca mahsuben yapılmış olduğunun kabulü gerekeceği, davalı tarafın havale yoluyla ödeme yaptığını kabul etmiş olduğu halde, savunduğu ödemenin sebebini yasal delillerle kanıtlayamadığı, alınan paranın ya da yapılan ödemenin başka bir borç nedeniyle verildiğini ileri süren davalının bu hususu yasal delillerle kanıtlayamadığı, iş bedelinin kısmen de olsa yükleniciye ödenmiş olması, eser sahibi ile yüklenici arasında akdi ilişkinin kurulmuş olduğuna dair ikrar niteliğinde olduğu, bu yasal nedenlerle yanlar arasında “sözlü eser” sözleşmesinin yapılmış olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece yapılacak işin; gerektiğinde yerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmak ya da rapor sunan bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle BK’nın 366. maddesi hükmüne uygun şekilde yüklenici davacının hak ettiği iş bedeli tutarının belirlenmesi ve yasal delillerle kanıtlanan davalı ödemelerinin mahsubunun yapılması ve sonuçta davacının istenebilir alacağının saptanması durumunda, davalıdan borçlu temerrüdünün oluştuğu tarihten itibaren değişen oranlar da gözetilerek avans faiziyle birlikte tahsiline karar vermekten ibaret olduğu açıklanarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece 26.10.2011 tarihli duruşmada bozmaya uyulmuş, bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi heyetinde inşaat mühendisi olarak görev yapan bilirkişiye dosya tevzi edilerek ek rapor alınmış, bu rapora göre tahsil kararı verilmiş ise de davacının dava dilekçesinde imalatın 2007 yılı eylül ayında teslim edildiğini açıklamasına rağmen uyulan bozma ilamı da dikkate alınarak 2007 yılı eylül ayı piyasa rayicine göre bedel belirlenmesi yerine 2008 yılı şubat ayı piyasa rayicinin esas alınması doğru olmadığı gibi davalının 08.02.2008 tarihli ihtarnamesi ile ödeme yapmayacağını açıkladığı, dolayısıyla temerrüdün bu tarihte gerçekleştiği halde fatura tebliğ tarihi olan 04.02.2008 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü de doğru olmamış,kararın açıklanan sebeplerle davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara