Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3232 Esas 2012/6766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3232
Karar No: 2012/6766
Karar Tarihi: 02.11.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3232 Esas 2012/6766 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/3232 E.  ,  2012/6766 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Asıl dava bakiye iş bedeli, birleşen dava ise protokolle kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece Dairemizin 26.11.2007 gün, 2007/5435 Esas-2007/7543 Karar sayılı bozma ilâmına uyularak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davacı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 07.02.2000 tarihli protokolün 16. maddesinde dönme cezası kararlaştırılmış ise de, daha sonra 10.04.2000 tarihinde düzenlenen mutabakat tutanağı ve protokol ile dava konusu iş nedeniyle alacak-borç ilişkisi sonlandırılarak hesap kapatıldığından ve bu protokolde cezai şart düzenlemesine yer verilmediğinden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yanlar arasında davalı kooperatife ait binaların çevre düzenlemesi, alt yapı işleri vs. yapımına ilişkin olarak asıl ve ek sözleşmeler imzalanmıştır. İşin belli bir aşamasında 10.04.2000 tarihinde hesaplaşma yapılarak, davacı
    yüklenicinin toplam 41.584,66 lira alacaklı olduğu kabul edilerek, bu alacağa karşılık yükleniciye 27.434,72 liralık üye senedi, 14.389,94 liralık dört adet kooperatif çeki verilerek hesap kapatılmış, böylece anılan tarih itibariyle alacak-borç ilişkisi belirlenmiştir.
    Davacı yüklenici vekili 30.06.2005 havale tarihli dilekçesi ile 10.04.2000 tarihli protokolde belirtilen çek ve senet bedellerinin tamamen tahsil edildiğini beyan etmiştir. Taraflarca imzalanan 10.04.2000 tarihli mutabakat tutanağından sonra işe devam edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici asıl davada; üçüncü kısım işlerden 11.162,48 lira, birinci, ikinci ve üçüncü kısım işlerin altyapı ve çevre düzenleme işlerinden ise 12.974,00 lira olmak üzere toplam 24.136,00 liralık iş yaptığını ve bu bedelin kendisine ödenmediğini ileri sürerek anılan tutarın davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizin 26.11.2007 tarihli son bozma ilâmından sonra mahkemece anılan 06.12.2010 tarihli bilirkişi raporu ile davacı yüklenicinin 10.04.2000 tarihli mutabakat tutanağının düzenlenmesinden sonra bu miktarın üzerinde iş yaptığı saptanmıştır. Dairemizin 08.04.2004 tarihli bozma ilâmında da belirtildiği gibi, ödemeleri ispat külfeti davalı kooperatife aittir. Davalı kooperatif 5. ve 6. aylarda yapılan bu işlerin bedelinin davacı yükleniciye ödendiğini iddia ve ispat edemediğinden, davacı yüklenicinin talebi ile bağlı kalınarak 24.136,00 liranın avans faizi uygulanarak davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesi gerekirken, 10.04.2000 tarihli hesap mutabakatından önce yapılan ödemeler ve iş tutarına göre yüklenicinin bir alacağı bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti tayinine yer olmadığında, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara