Esas No: 2012/2863
Karar No: 2012/6717
Karar Tarihi: 01.11.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2863 Esas 2012/6717 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı ... vekili ile asli müdahil ... tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile diğer davacı asli müdahil ... geldi. Davalı vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... ile asli müdahil ..."nın yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacı ... ve asli müdahilden alınarak davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ... ile asli müdahil ..."ya geri verilmesine, 01.11.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... ile asli katılan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Yükleniciler aslî katılan ... ile dava dışı ...davalı iş sahibi ..."a ait inşaatların yapım işini üstlenmişlerdir. Yanlar arasında 22.10.2001 tarihli inşaat sözleşmesi düzenlenmiş, sözleşmenin üçüncü maddesinin son bölümünde bu işler karşılığında yetmiş milyar TL bedelli senedin teminat olarak verildiği davacı ..."ya ait eve tedbir konulduğu hükme bağlanmıştır.
Yatağan 1. İcra Müdürlüğü"nün 2001/2853 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı ... tarafından borçlular ... ve ...haklarında icra takibi yapılmış takipte alacaklısı ..., borçlusu ... kefili ...olan 70.000,00 TL bedelli 30.08.2001 düzenleme tarihli kambiyo senedi bonoya dayanılmıştır. Bu takipte davacı ..."e ait ... ili ... mahallesi tapunun ada no 582 parsel no 287 de kayıtlı taşınmazda yer alan 24/228 arsa paylı 3 nolu bağımsız bölüm konutun tapu kaydına haciz konulmuş tapuya haciz şerhi işlenmiştir. Daha sonra 08.01.2002 tarihinde ... bu yeri diğer davacı ... Kırkalı"ya tapu kaydı üzerindeki haciz yükümlülüğü ile birlikte satmıştır. ... yüklenicilerden ..."nın ... diğer yüklenici Hamdi Kırkalı"nın eşidir. Takibe konu bonoda borçlu olarak ... yer almaktadır. Diğer davacı takipte ve dayanağı senette yer almamaktadır. Ancak ... ile ... birlikte eldeki bu davayı açarak 70.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitini istemişler aralarındaki dava arkadaşlığını ve halefiyeti kabul etmişlerdir.
Bu durumda üç nolu bağımsız bölümü ..."den satın alan ... ... onun haklarına halef olmuştur. Davacılardan ... yargılama sırasında davasından vazgeçmiştir. Ancak diğer davacı ... yönünden davaya devam edilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. ... ..."nın dava açmakta hukuki yararı vardır. Onun yönünden dava esastan incelenip sonuçlandırılmalıdır. Çünkü uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davaya konu senedin teminat olarak verildiği sözleşmeye yazılmıştır. Bu sözleşme gereği alınan teminat senedi bonoya dayanılarak, icra takibi yapılmış ..."e ait 3 nolu bağımsız bölüme haciz konulmuş üzerindeki haciz tahdidi ile birlikte diğer davacı ... tapuda devralmıştır. Eser sözleşmesine konu inşaatların yapılıp bitirildiği ve teslimin gerçekleştiğinin kanıtlanması halinde teminat olarak verilen senet bedelsiz kalacak, icra takibinin dayanağı da ortadan kalkacaktır. Açıklanan olgular ışığında konu ele alınıp eser sözleşmesiyle ilgili inşaatların yerinde tatbiki keşif yapılmalı uygulama uzman teknik bilirkişi kurulu tarafından sağlanmalı edimin ifa durumu tespit edilmeli ifanın gerçekleşme oranına göre davaya konu edilen senedin bedelsiz kalıp kalmadığı belirlenmeli ve elde edilecek sonuç dairesinde karar verilmelidir.
Yerel mahkemece tüm bu yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kararın bozulması gerektiği görüş ve kanaatindeyim. Bu nedenlerle kararın onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.