Nitelik Yağma - Nitelikli Hırsızlık - Dava Zamanaşımı - Direnme - Yeni Hüküm - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/173 Esas 2021/11 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/173
Karar No: 2021/11
Karar Tarihi: 28.01.2021

Nitelik Yağma - Nitelikli Hırsızlık - Dava Zamanaşımı - Direnme - Yeni Hüküm - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/173 Esas 2021/11 Karar Sayılı İlamı

Kararı Veren

Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi

Mahkemesi :Ağır Ceza

Sayısı : 159-54

Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık, sanık ... hakkında ise nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında, Şile Asliye Ceza Mahkemesince 05.11.2008 tarih ve 51-164 sayı ile sanıkların eylemlerinin yağma suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesince 17.02.2011 tarih ve 523-82 sayı ile sanıkların eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 142/1-b, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanık ...’in cezasının anılan Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, sanık ... yönünden TCK’nın 63. maddesi gereğince mahsuba, ayrıca sanık ...’in kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 10.03.2016 tarih ve 7762-1984 sayı ile;

“...1- Sanıklar... ve...'un eylemlerinin bir bütün hâlinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hırsızlık ve yaralama suçlarından hüküm kurulması,

2- Yakınanlar ve tanık...den sorularak, sanık ...'ın konumu duraksamaya yer bırakmayacak şekilde giderilip tespit edildikten sonra sanık ...'ın suç teşkil eden haksız fiilinin nitelendirilmesinin yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise 16.02.2017 tarih ve 159-54 sayı ile nitelikli hırsızlık suçu yönünden bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanıkların mahkûmiyetlerine, sanık ...’in ise kasten yaralama suçundan beraatine karar vermiştir.

Nitelikli hırsızlık suçundan kurulan direnme kararına konu bu hükümlerin de sanık ... ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2017 tarihli ve 55580 sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile dosya, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle değişik CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 15.03.2018 tarih ve 346-1904 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

CEZA GENEL KURULU KARARI

Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;

1- Sanıklar ... ve ...'in eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçunu mu yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğunun,

2-Sanık ...'in eyleminin niteliğinin tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının,

3- Sanıkların eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulü hâlinde bu suç yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin,

Belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle Yerel Mahkeme kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,

c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,

d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,

Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel Mahkemece; "...Somut olayda sanıkların malın teslimini sağlamak için cebir, tehdit veya şiddette bulunduklarına dair bir iddia ve anlatım olmayıp sadece mağdur ...’ın bir ayağı duvarın üzerinde, bir ayağı da kamyonetin üzerinde olduğu hâlde kamyonete yüklenen eşyaları tekrar yere atmak isterken sanık ... kamyoneti çalıştırmış ve sanıklar hep birlikte kaçarlarken mağdur bu sırada yere düşerek yaralanmıştır. Bu nedenle sanıkların eylemi TCK’nun 142/1-b maddesi kapsamında hırsızlık suçu olarak kabul edilerek mahkûmiyetlerine karar verilmiş," şeklindeki gerekçe ile sanıkların eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçunu, sanık ...'un yukarıda bahsedilen eyleminin ise ayrıca kasten yaralama suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bu suçlardan mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, bu hükümlerin de Özel Dairece, sanıklar... ve...'un eylemlerinin bir bütün hâlinde nitelikli yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından hüküm kurulması; ayrıca sanık ...'ın konumu katılanlar ve tanıktan sorularak duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sonucuna göre eyleminin nitelendirilmesinin yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda; yukarıdaki aynı gerekçeler tekrar edildikten sonra "...Aracı kullanan sanık ...'un bir ayağı duvarın üzerinde, bir ayağı da kamyonetin üzerinde olan mağdur ... Baysungur'un bu durumda olduğunu bildiği ve yere düşmesini sağlamak amacı ile hızla hareket edip düşmesini sağladığına ilişkin bir iddia ve kanıtın olmayışı, etraftan gelen insanların olması üzerine sanıkların aldıkları mevcut eşyalar ile birlikte olay yerinden hızlıca kaçmak istemeleri sırasında söz konusu olayın meydana gelmiş olması nedeniyle eylemin yağma suçu olarak kabulünün yasal düzenlemeye, adalete ve hakkaniyete, somut olaya uygun olmadığı, bu nedenle sanıkların eylemi TCK’nun 142/1-b maddesi kapsamında hırsızlık suçu olarak kabul edildiği," biçiminde, sanık ...’un nitelikli yağma suçunun unsuru niteliğinde olan kasten yaralama suçunu işlemediğine ilişkin önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe gösterilerek sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümlerde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle hükümler kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükümlerin doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Ulaşılan sonuç karşısında, diğer uyuşmazlık konuları değerlendirilmemiştir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.02.2017 tarihli ve 159-54 sayılı karar "yeni hüküm" niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 28.01.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

Hemen Ara