Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4275 Esas 2012/6651 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4275
Karar No: 2012/6651
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4275 Esas 2012/6651 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve davalıların adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi için dava açmışlardır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir, ancak davacılar bu kararı temyiz etmiştir.
Söz konusu sözleşme doğrudan düzenlenmiş olup, arsa sahibi ile yüklenici arasında yapılmıştır. Yüklenici, inşaatı tamamlamak için sözleşmedeki koşullar gereğince arsa paylarını almıştır.
Davanın reddine karar verilmesinin sebebi, davalının arsa sahibine payları satması ve payları \"sözleşmenin ifası\" amacıyla devretmemesidir. Ancak, davacı vekilinin beyan dilekçesi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan pay temlikinin varlığı, mahkeme kararının hatalı olduğunu göstermektedir.
Sözleşme devri durumunda, devralan taraf sözleşmenin tarafı olur ve devreden taraf sözleşmenin tarafı olmaktan çıkar. Bu nedenle, arsa sahibinin payları üçüncü kişilere devretmesi sözleşmenin geçersiz olması anlamına gelmemektedir.
Kararın bozulması gerekmektedir ve davacıların dava açma yetkisi vardır.
Kanun Maddeleri: None
15. Hukuk Dairesi         2012/4275 E.  ,  2012/6651 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davalı ... ile ... vekili ve diğer davalılar gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açılmış, mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı ... ile davalılardan ... arasında ... 2. Noterliği"nce doğrudan düzenlenen 02.10.1996 tarihli ve 35087 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” başlıklı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. ... arsa sahibi; ... ise yüklenicidir. Yüklenici ..., ..."in kayden maliki bulunduğu sözleşme konusu 193 numaralı parsele, sözleşmedeki koşullarla inşaat yapımını yüklenmiştir.
    ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1338 Esas ve 2010/1326 Karar sayılı veraset ilâmına göre, davacı ... 10.08.2010 tarihinde vefat etmiştir. Alınan veraset ilâmında gösterilen ..."in tüm mirasçıları davada yer almıştır.
    Davada, yüklenici-davalı ..."in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği edimlerini ifa etmemesi sebebiyle arsa payı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şeklinde feshine ve bu sözleşme uyarınca yüklenici İsmail"e ve kayden temlik olunan ve onun tarafından da diğer davalılara temlik edilen pay kayıtlarının iptâli ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istenilmektedir. Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahibi sıfatıyla imzalayan ..."un taşınmazdaki payların dava dışı kişilere satmış olduğundan kayden malik olmaması ve ayrıca bu davacının payını, “sözleşmenin ifası” amacıyla devretmediğini ve payın temlikinin “satış sözleşmesi” gereğince yapıldığını gerekçe göstererek; davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı ... vekilinin 24.10.2011 havale tarihli beyan dilekçesinde yapmış olduğu açıklamadan; arsa sahibi tarafından yüklenici İsmail"e yapılan pay temlikinin 02.10.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılmış olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki, temlik sebebinin “satış sözleşmesi” olduğu akit tablosunda gösterilmiş olsa dahi, yüklenici ile arsa sahibi arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa sahibince yüklenilen karşı edimin ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Bu hukuksal sebeple, mahkemenin aksine kabulü doğru olmamıştır.
    Diğer yandan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahibince, sözleşme konusu taşınmazdaki payının tamamen veya kısmen üçüncü kişilere temlik edilmiş olması, onu belirtilen sözleşmenin tarafı olmaktan çıkarmaz ve sözleşmenin arsa sahibi tarafından taşınmaz payı temlik edilen kimselere devri sonucunu da doğurmaz. Çünkü, sözleşmenin devrinde, devreden sözleşmenin tarafı olmaktan çıkar ve devrolan onun yerini alır. Yanlar arasındaki sözleşme yürürlükte bulunduğuna göre, davacı tarafça açılan davada, onun yasal mirasçılarının davayı takip yetkisi bulunmaktadır. Tüm bu sebeplerle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken; hukuksal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve davacılar yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduğundan 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara